Pap smear testi dökülen servikal hücrelerin toplanıp incelenmesi esasına dayanan sitolojik bir tarama testidir. İlk kez 1928 yılında George Papanicolaou tarafından tanımlandığı için onun onun adına ithafen Pap smear şeklinde adlandırılır.
Smear alınması son derece basit ve ağrısız bir yöntemdir. Jinekolojik muayene esnasında vajinal spekulum takıldıktan sonra serviks görülür. Herhangi bir kanama olmadığından emin olunduktan sonra bir spatul ve fırça vasıtasıyla ile hücreler toplanır. Burada hem endoservikal kanaldan, hem de ektoservikstan örnek alınmalıdır. Alınan materyal bir lam üzerine yayılır ve hemen %95’lik alkol içeren bir kap içine koyup yarım saat bekleterek veya lama 30 santimetre uzaklıktan saç spreyi sıkarak alınan hücrelerin lam üzerinde fikse olması sağlanır.
Bu işlem için özel olarak hazırlanmış fiksatif solüsyonlar da kullanılabilir. Fiksasyonun örnek alındıktan hemen sonra yapılması ile hücresel şekillerin bozulması ve kuruması önlenir. Bu sayede değerlendirmede yapılabilecek hatalar önlenir.
Smear alınmasından önce 24 saat süre ile cinsel ilişkide bulunulmaması sonuçların daha güvenilir olmasına yardımcı olur. Smear alınmasından önce en az 72 saat süre ile herhangi bir vajinal krem ya da ilaç kullanılmamalı, vajinal duş yapılmamalıdır. Smear için en uygun zaman adet kanaması tamamen bittikten sonraki günlerdir, ideali ise siklusun ortalarıdır. Adet kanaması ya da başka bir nedenle kanama olduğunda smear alınsa da teknik zorluklar nedeniyle değerlendirme güçleşir, bu nedenle kanamalı hastalarda smear ertelenmelidir.
1930’lu yıllarda serviks kanseri kanser ölümlerinde ilk sırada iken bu kanserin hem insidansı, hem de mortalitesinde son dekadlarda önemli azalmalar sağlanmıştır, bu azalmanın Pap testi ile yapılan taramaya bağlı olduğu düşünülmektedir. Servikal sitoloji birçok yönden ideal bir tarama testidir. Çünkü serviks kanseri premalign bir dönem sonrası yıllar içinde gelişen bir hastalıktır, bu sayede belirli aralıklarla tekrarlanan testler ile yalancı-negatiflikle ilgili etkiler azalmaktadır. Ayrıca nispeten ucuz, kolay yapılabilen ve hastalarca kolaylıkla kabul gören bir testtir. Pap smear kullanımı ile serviks kanseri mortalitesi ABD’de % 70-80 azalmıştır (13). Servikal kanser insidansı bir çalışmada düzenli tarama yapılan grupta 7,1/100.000, tarama programlarında daha az yer alan grupta ise 15,3/100.000 olarak bildirilmiştir, mortalite oranlarının ise sırasıyla 2,3/100.000 ve 3,5/100.000 olduğu belirtilmiştir (14).
HPV rahim ağzında hücre çoğalması ve rahim ağzı kanserine neden olabilmektedir. Genital bölgede, makatda, ağızda ve vücudun farklı yerlerinde siğil yapabilir. Rahim ağzında smear testlerinde ASCUS, LSIL, HSIL, ASC-H, patoloji raporlarında CIN1 ,CIN2, CIN3 ve rahim ağzı kanserine sebep olan bir virüstür. Bu virüs veya yolaçtığı lezyonlar tespit edilince bu konuda tecrübeli bir jinekoloğun görmesi ve rahim ağzının Kolposkopi denen bir büyüteç ile incelenmesi gereklidir. Eğer rahim ağzında aşırı derecede çoğalma olmuşsa (CIN2 ve CIN3 ) bu durumda rahim ağzındaki hastalıklı bölgenin LEEP denen basit bir girişim ile temizlenmesi gerekebilir.
Genital kondilomlar 100’den fazla tipi olan human papilloma virüs (HPV) enfeksiyonunun gözle görülebilen lezyonlarıdır. Genital siğil tedavisi Ankara ilimizde Prof Dr Polat Dursun tarafından başarıyla tedavi edilmektedir.
HPV deride hemen her yerde siğil yapabilir ama her hpv vücudun farklı bir yerine afinite gösterir Otuzdan fazla HPV tipinin anogenital bölgeye spesifik olduğu bilinmektedir.
Cinsel aktivitesi olan kadınların %20 ile %40’ının HPV ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir.
Anogenital bölgeye spesifik HPV tiplerinin yaklaşık 15’i yüksek riskli veya onkojenik olarak sınıflandırılır.2 Genital kondilomların oluşumunda daha çok düşük riskli HPV tipleri rol oynasa da, aynı hastada birden fazla HPV tipinin enfeksiyon oluşturma olasılığının yüksek olduğu unutulmamalıdır.3,4
en çok yayın yapmış uzman kişilerden birisidir.
Genital Siğil Tedavisi Ankara
HPV 72 kapsomerden oluşan zarfsız bir DNA virusudur. Deri ve mukozalarda tespit edilen bu virusun 200’den fazla tipi vardır ve bunların %40’ı anogenital epitelde görülür. Bunlar servikal kanser örneklerinde belirlenme oranlarına göre serviks kanseri gelişimi için yüksek riskli (HR) ve düşük riskli olarak (LR) olarak sınıflandırılmaktadırlar.
Onbeş anogenital HPV tipi yüksek riskli olarak belirlenmiştir: 16,18,31,33,35,39,45,51,52,56,58,59,68,73,82.
Üç HPV tipi ise ‘olası’ yüksek riskli olarak kabul edilmektedir: 26,53,66.
Düşük riskli HPV: 6,11
Sağlık bakanlığı KETEM merkezlerinde yapılan HPV taramasında HPV 16 ve 18 çıktığında hastaya mutlaka kolposkopi yapılması gereklidir. HPV 16 + çıktığında rahim ağzı kanseri gelişme riski yaklaşık 450 kat HPV 18 + çıktığında ise rahim ağzı kanseri gelişme riski yaklaşık 250 kat artmaktadır. Bu nedenle kolposkopik değerlendilmesi gereklidir. Bu tür hastaların uzun dönem tecrübeli jinekologlarca takip edilmesi gereklidir.
HPV virüsünün şu anda bir ilaç tedavisi yoktur. HPV nin yol çatığı lezyonlar tedavi edilmektedir. HPV siğil yaptı ise siğiller yüksek dereceli hücre çoğalması yaptı ise bu lezyonlar tedavi edilmektedir. Vücudun savunma sisteminin aktivitesini artıran bazı ilaçların hpv’nin vücuttan atılmasını kolaylaştıracağı iddia edilmektedir fakat bu konudaki araştırmalar halen devam etmektedir. Şu an için HPV virüsününün ilaçla tedavisi mümkün değildir.
HPV alındıktan sonra aşılama yapılabilir fakat aşının içindeki en az bir tipe karşı etkinliğinin olmadığı veya azaldığı bilinmelidir.
dış genital bölgede oluşan siğiller dışında hastanın anlayabileceği etkin bir belirtisi yoktur. Siğil varsa doktora gidilmelidir. Smear ve HPV Testi yaparak genital hpv olup olmadığı anlaşılır.
Hastaların en çok sorduğu soru HPV’nin nasıl bulaştığıdır. Birden fazla partner varsa HPV nin kimden ve ne zaman alındığının anlaşılması mümkün değildir.
HPV DNA testi smear gibi rahim ağzından alınarak yapılır ve sonucu 1-3 hafta arasında çıkar. Bazı merkezler önce hpv olup olmadığını testpi eder hpv + ise tipleme yapar. Bazı HPV DNA Testleri ise HPV 16 ve HPV 18 in de olduğu onkolojik tipleri test eder.
HPV genel olarak cinsel yolla bulaşır fakat oral ve anal seks ile de bulaşır. Yanaktan öpüşmekle bulaşmaz.
Aktif HPV enfeksiyonu geçiren kadınlarda normal doğum sırasında bebeğin oral florasına bulaşıp larinksdeki ses tellerine hpv bulaşabilir ve nadir görülen ve bebekte laringeal papillomatozis denen bir hastalığa sebep olabilir .Fakt bulaşma oranı düşüktür.
Her HPV enfeksiyonu kanserleşmez ama bunun bir uzman tarafından değerlendirilmesi ve takip edilmesi gereklidir.
HPV ve Genital Siğil Tedavi Merkezi Ankara
Genital Siğil tedavisi uzman jinekologlarca yapılmalıdır. Genital siğili olan kadınların mutlaka Alt genital sisteminin HPV ve hpv nin yol açtığı değişiklikler oluşup oluşmadığı değerlendirilmelidir.
Genital siğili olanbir kadında HPV testi ve smear testi yapılırsa hastanın sonraki yaşamındaki takip sıklığı ve kolposkopi gerekip gerekmeyeceği hakkında daha net bilgi verilebilir ve yapılmalıdır.
Ankarada Genital siğil tanı, genital siğil tedavisi ve takibinde Prof Dr Polat Dursun en iyi ve en yetkin uzman doktorlardan birisidir. Dr Polat DursunAnkarada binlerce HPV hastasının tanısını koymuş , kolposkopisini yapmış ve binlerce genital siğil hastasını tedavi edip ve HPV nin yol açtığı sayısız rahim ağzı kanseri hastasını tedavi etmiştir.
Prof Dr Polat Dursun, ulusal ve uluslararası literatürde Türkiye’den HPV VE HPV’nin yol açtığı genital siğil smear anormallikleri ve rahim ağzı kanseri konusunda kaynak olarak gösterilen ve bu konuda en çok yayın yapmış uzman kişilerden birisidir.
Tedavinizi yapacak doktorun bu konulardaki deneyimini iyi araştırınız.
CIN 1 CIN2 ve CIN3 gibi rahim ağzı kanserine dönüşebilecek kanser öncesi lezyonlar HPV virüsü ile enfekte olan kadınların rahim ağzında gelişen ve kansere dönüşme potansiyeli taşıyan lezyonlardır. CIN lezyonları Tip 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 68, 73, 82 gibi onkolojik HPV enfeksiyonları neticesinde oluşur.
CIN 3 rahim ağzı kanserinin öncü lezyonlarının en önemlisidir. Epitel içindeki hücre çoğalmasının en yoğun olanı ve tüm epiteli kaplamış olmasıdır. Karsinoma insitu olarakda isimlendirilir.
yeni terminolojide patologların bazısı artık CIN 2-3 yerine HSIL terminolojisini kullanmaktadır. CIN 3 mutlaka tedavi gerektirir. Tedavi olarakta genel kabul gören tedavi yöntemi LEEP uygulanmasıdır.
LEEP, loop elektrosurgical excision procedure kelimelerinin baş harflerinden üretilmiş bir kelimedir.
CIN 2-3 e yolaçan ana etken HPV virüsüdür. HPV virüsünün ana bulaşma yolu ise cinsel temasdır. Çok nadiren bazı diğer yollarla da bulaştığı bildirilmiştir.
CIN3 tedavisinde en sık olarak LEEP işlemi uygulanır. İşlem lokal aneztezi ile de uygulanabilir ama ağrılı bir işlem olduğu için genelde hafif sedasyon ile birlikte yapılır. işlem normal şartlarda 15 dk sürer ve sonrasında hasta evine gider ve günlük aktivitelerine devam eder. LEEP işlemi sonrası 2-3 hafta az az kanama ve bol sulu akıntı olur sonrasında normale döner. İşlemden sonra 3 hafta cinsel ilişki olmamalıdır.
Hastalar tarafından sık sorulan sorulardan biriside CIN 2-3 tedavi edilmezse ne olur sorusudur. Bu tür yüksek dereceli lezyonlar tedavi edilmezse rahim ağzı kanserine dönüşme olasılığı yüksektir o sebeple mutlaka LEEP yapılmalıdır. CIN 2-3 tedavi edilmezse rahim ağzı kanserine dönüşme ihtimali vardır o nedenle ihmal edilmemelidir. LEEP işlemi hastanın üremesi üzerine olumsuz etkide bulunmaz çocuk sahibi olunmasına engel olmaz.
LEEP işlemi tekrarlayan uygulamalar şeklinde birden fazla olarak uygulanırsa rahim ağzının kısalmasına yol açarak erken doğum riskini artırabilir. Bu nedenle deneyimli doktorlar tarafından uygun endikasyonlarla yapılmalıdır.
CIN3 için LEEP mi Konizasyon işlemi mi Yapılmalıdır ?
Her iki işlemde servikal preinvaziv lezyonları CIN2 ve CIN3 tedavi etmek için kullanılır. LEEP işlemi ayaktan hastanede yatmadan yapılıd ve daha basit bir işlemdir. Konizasyon ise genelde hastanede yatırarak yapılır ve daha kanamalı ve daha büyük bir işlemdir daha fazla doku çıkartılır. CIN2 ve CIN3 işlemi için LEEP de Soğuk konizasyonda uygulanabilir fakat konizasyon işleminin çıkardığı doku daha fazladır buna bağlı olarak kanama, rahim ağzında daralma (stenoz) ve buna bağlı olarak ağrılı adet görme ve ağrılı cinsel ilişki olması ve bazende rahim ağzının cerrahi olarak genişletilme ihtiyacı soğuk konizasyonda daha sık olarak görülür. Bu sebeplerle aynı etkinlikte olan LEEP işleminitercih etmekteyim ama bazı nadir durumlarda da soğuk konizasyon uygulanabilir . Buna hastaya göre karar vermek gerekir.
CIN 2-3 ‘ün tekrarlama riski vardır . Bu sebeple LEEP işlemi sonrası hastaların mutlaka düzenli takibi gereklidir.
CIN 2-3 tedavi edildikten sonra hastaları gebe kalabilir ve doğum yapabilir. Ama smear ve hpv takibini mutlaka düzenli yaptırmak gereklidir. Gebe iken smear testi alınmalıdır ve gebe iken smear alınmasnın gebelik üzerine herhangi bir zararı yoktur.
HPV ‘ye bağlı CIN 2-3 geçiren hastaların doğum şeklinin ne olması gerektiği konusu uzun zamandır tartışılan bir konudur. Eskiden hpv ye bağlı lezyonları olan hastaların bebeğe HPV bulaşmasını önlemek için sezaryen ile doğurması önerilirken son zamanlarda normal doğum yapılmasınında mümkün olduğu bebeğe bulaşma olasılığının düşük olduğu vurgulanmaktadır. Yine de doğum şekline aile ile birlikte karar verilmelidir.
onkolojik hpv tipleri vücuda alındıktan sonra rahim ağzı kanseri oluşuncaya kadar geçen süre 5-15 yıl arasında değişir. Bu sebeple düzenli jinekolojik kontrole giden ve smear hpv testini yaptıran hastalarda rahim ağzı kanserine dönüşmeden erken tanı ile leep veya konizasyon işlemi ile kanser olması önlenir.
Sağlık bakanlığı ülkemizde HPV taramasını 35-65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir ücretsiz olarak yapmaktadır. KETEM’de alınan HPV sonucu pozitif gelen hastalara kolposkopik olarak bakılması gerekmektedir. KETEM ankara’da
ketemde alınan HPV sonucu genel olarak 2 hafta içinde çıkar. Aile hekiminize veya HPV testi alınan KETEM’e sonucunuzu mutlaka sorunuz.
Eğer onkolojik tip olan HPV 16,18 varsa mutlaka kolposkopi yapılması gerekir.
Kolposkopi ve LEEP, Konizasyon işlemi bu konuda deneyimli doktorlarca yapılmalıdır. Dr Polat Dursun Kolposkopi ve leep konizasyon işlemi konusunda Ankara’daki en deneyimli hekimlerden birisidir.
Yüksek riskli HPV enfeksiyonu olan CIN 2, CIN3 (HSIL) tespit edilen hastalarda rahim ağzı kanserine dönüşecek lezyonlar olup olmadığını anlamak için rahim ağzının bir teleskobik kamera yardımı ile 40 kata kadar büyütülerek incelenmesi ve gerekirse biopsi alınması işlemidir. Kolposkopi deneyimli hekimlerce yapılmalıdır aksi takdirde hastanın kanseri atlanabilir ve geç tanı konabilir. Kolposkopi anestezisiz olarak muayene şartlarında yapılır ve süre olarak 15-40 dk arasında sürebilir.
HPV tanı ve tedavisi, ASCUS, HSIL, LSIL tanı ve tedavisi , kolposkopi ve LEEP konizasyon işlemleri Ankara’da Prof Dr Polat Dursun tarafından yıllardır başarılı bir şekilde yapılmaktadır.
HPV nin yol açtığı her tür lezyon Prof Dr Polat Dursun tarafından yıllardır Ankarada başarı ile tedavi edilmektedir. Genital siğil tedavisi Ankara ilimizde Prof Dr Polat Dursun tarafından başarıyla tedavi edilmektedir.
etiketler
siğil tedavisinde en iyi hastane
kolposkopi yapan devlet hastaneleri
kolonoskopi yapan hastaneler ankara
Kolposkopi
Genel olarak anormal Pap testi olan kadınlarda rahim ağzında anormal bir bulgu olup olmadığını tespit etmek için yapılan bir uygulamadır. Kolposkop denen bir biomikroskop aracılıyla yapılır. Kolposkop rahim ağzındaki dokuların ayrıntılı olarak değerlendirilmesine yarar. Kolposkopi işlemi muayeneden farksızdır ve ağrısızdır,anestezi gerektirmez. 15-30 dk arasında sürebilir.
Ayrıntılı bilgi http://www.kolposkopiankara.com ve www.polatdursun.com
dan bulunabilir
LEEP/Koterizasyon
İngilizce a loop electrical excision procedure (LEEP) baş harflerinden oluşmuş bir kelimedir. LEEP işlemi Pap test ve/veya kolposkopide anormal bir bulgu saptananan hastalara kolposkopi ile aynı seansda veya daha sonra uygulanır. LEEP işlemi öncesinde işlemin yapılacağı bölgeye lokal ağrı kesiciler yapılır.İşlem 5-10 dk sürer. Sonrasında bir süre hafif vajinal kanama,kanlı veya açık renkli akıntı olabilir. Aşırı kanama durumunda doktorunuza başvurmanız gereklidir.
Sağlık bakanlığı ülkemizde HPV taramasını 35-65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir ücretsiz olarak yapmaktadır. KETEM’de alınan HPV sonucu pozitif gelen hastalara kolposkopik olarak bakılması gerekmektedir. KETEM ankara’da
ketemde alınan HPV sonucu genel olarak 2 hafta içinde çıkar. Aile hekiminize veya HPV testi alınan KETEM’e sonucunuzu mutlaka sorunuz.
Eğer onkolojik tip olan HPV 16,18 varsa mutlaka kolposkopi yapılması gerekir.
Kolposkopi ve LEEP, Konizasyon işlemi bu konuda deneyimli doktorlarca yapılmalıdır. Dr Polat Dursun Kolposkopi ve leep konizasyon işlemi konusunda Ankara’daki en deneyimli hekimlerden birisidir.
Yüksek riskli HPV enfeksiyonu olan CIN 2, CIN3 (HSIL) tespit edilen hastalarda rahim ağzı kanserine dönüşecek lezyonlar olup olmadığını anlamak için rahim ağzının bir teleskobik kamera yardımı ile 40 kata kadar büyütülerek incelenmesi ve gerekirse biopsi alınması işlemidir. Kolposkopi deneyimli hekimlerce yapılmalıdır aksi takdirde hastanın kanseri atlanabilir ve geç tanı konabilir. Kolposkopi anetezisiz yapılır ve süre olarak 15-40 dk arasında sürebilir
HPV virüslerinin yol açtığı siğiller Prof Dr Polat Dursun tarafından başarı ile tedavi edilmektedir.
Kolposkopi Nedir Nasıl Yapılır
HPV 16 HPV 18 ASCUS Tanı ve tedavisi
HPV 16 HPV 18 ve diğer yüksek riskli HPV pozitif çıkan kadınlar, ASCUS (önemi belirlenemeyen atipik hücreler ), LSIL, HSIL , ASC-H , AGC smear sonucu olan hastalar bu konuda deneyimli jinekologlar tarafından değerlendirilmelidir. Bu tür lezyonların değerlendirilmesinde HPV testi ve kolposkopi çok önemlidir. Kolposkopi bu konuda deneyimli jinekologlar tarafından yapılmalıdır. Prof Dr Polat Dursun ülkemizdeki HPV sıklığı ve HPV tipleri, Türkiye’deki sitoloji anormalliklerin sıklığı , Türkiyedeki ASCUS, LSIL, HSIL sıklığı hakkında ilk çalışmaları yapıp uluslararası literatürde yayınlamıştır. Bu çalışmaların özetleri aşağıda bulunabilir. Ankara’da HPV tanısı ve HPV’nin yol açtığı ASCUS, LSIL, HSIL, ASC-H, AGC gibi lezyonların tanı ve tedavisi ve Kolposkopik değerlendirilmesi Prof Dr Polat Dursun tarafından yıllardır başarı ile yapılmaktadır.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24022311
HPV types in Turkey: multicenter hospital based evaluation of 6388 patients in Turkish gynecologic oncology group centers.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19948015
Human papillomavirus (HPV) prevalence and types among Turkish women at a gynecology outpatient unit.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19541303
Prevalence of cervical cytological abnormalities in Turkey.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19432612
Women’s knowledge about human papillomavirus and their acceptance of HPV vaccine.