Rahim yumruları (myomlar) rahimdeki selim (iyi huylu, kanser olmayan) büyümelerdir. Kadın pelvisinde (havsala, leğen kemiği bölgesi, kasık) görülen en sık büyüme tipidir. Tüm kadınların yaklaşık % 25-50’sinde bulunur. Myomları olan pek çok kadın bundan haberdar değildir, çünkü bu yumrular küçük kalabilirler, belirti veya sorun oluşturmazlar. Ancak bazı kadınlarda myomlar büyüklük, sayı ve yerleşimlerinden dolayı sorun yaratabilir. Tüm anormal büyümeler gibi, myomlar bir doktor tarafından incelenmelidir.
Myomlar kadınlarda oldukça sık görülen iyi huylu büyümelerdir. 35 yaş üzerindeki yaklaşık her dört yada beş kadından biri bunlara sahiptir. Rahim yumruları rahmin kas tabakasını oluşturan hücrelerden gelişen büyümelerdir.
Myomların büyüklüğü, şekli ve yerleşimi büyük farklılıklar gösterebilir. Rahmin içerisinde duvarında veya dış yüzeyinde görülebilirler.
Myomlar büyüklük bakımından değişkenlik gösterir. Bezelye kadar küçük olabileceği gibi tüm karnı dolduracak boyutlara ulaşabilir. Büyüdükçe rahmin dışı kadar içini de bozabilir.
Bir kadında sadece tek bir myom veya değişik büyüklükte çok sayıda olabilir. Myomların tek mi yoksa gruplar halinde mi olacağını kestirmek zordur. Uzun bir süre çok küçük kalabilir, birden hızla büyüyebilirler, veya yıllar boyunca yavaş yavaş büyüyebilirler.
Nedenleri
Myomlar 30-40 yaşlarındaki kadınlarda en sıktır, ancak her yaşta görülebilirler. Myomlar oldukça sık olmalarına rağmen onlara neyin neden olduğu hakkında çok az şey bilinmektedir. Kadın hormonu östrojen büyümelerini artırıyor gibi gözükmektedir. Vücuttaki östrojen düzeyleri doğal olaylara bağlı olarak artabilir yada azalabilir. Örneğin, gebelik östrojende artışa sebep olur, menopoz ise düşüşe. İlaçlar da östrojen düzeylerinde değişikliğe yol açabilir.
Belirtiler
Myomların çoğu, büyük olanlar bile, hemen hiç belirti vermezler. Belirtiler olursa, bunlar sıklıkla şöyledir:
Adetlerde değişiklikler
Daha fazla kanama
Daha uzun veya daha sık adet dönemleri
Adet sancısı (kramplar)
Adet dışı zamanlarda vajinal kanama
Kansızlık (kan kaybına bağlı)
Ağrı
Karında veya belde (sıklıkla künt, ağır ve sızlatıcı, ancak keskin olabilir)
İlişki sırasında
Baskı
İdrar yapmada zorluk yada sık idrara çıkma
Kabızlık, makatta ağrı yada barsak hareketlerinde zorluk
Karın krampları
Rahimde ve Karında Büyüme
Düşükler ve Kısırlık
Bu belirtiler başka sorunların da işareti olabilir. Bu yüzden herhangi bir belirti durumunda doktorunuzu görmelisiniz.
Tanı
Myomların ilk işaretleri rutin bir jinekolojik muayene sırasında tespit edilebilir. Myomlar hakkında daha fazla bilgi verebilecek birtakım incelemeler vardır:
Ultrasonografi rahmin veya pelvik organların bir resmini oluşturmak için ses dalgalarını kullanır.
Salin infüzyon sonograsisi (SİS) rahim içine serum fizyolojik verilerek rahmin ultrasonografi eşliğinde incelenmesidir. Bu sayede rahim içindeki myom veya polipler ayrımlanabilir.
Histeroskopi rahmin içerisini görmede doktora yardım için ince bir alet (histeroskop) kullanır. Vajinadan ve serviksten (rahim ağzı) içeri yerleştirilir. Bu doktorun rahim boşluğu içerisindeki bazı myomları görmesine imkan sağlar.
Histerosalpingografi (HSG) özel bir röntgen filmidir. Rahmin ve tüplerin şekil ve büyüklüklerindeki anormal değişiklikleri saptayabilir.
Laparoskopi karnın içerisini görmede doktora yardım için ince bir alet (laparoskop) kullanır. Göbekten veya hemen altından yapılan küçük bir kesiden içeri yerleştirilir. Doktor laparoskop ile rahmin dış yüzeyindeki myomları görebilir.
Görüntüleme tetkikleri, magnetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi, kullanılabilir, ancak nadiren gerekir. Bazen bu tetkikler veya diğer işlemler başka bir tıbbi sorunu veya belirtileri incelemek için kullanıldığında rastlantısal olarak myomlar saptanabilir.
Sorunlar
Myomların çoğu sorun oluşturmamasına karşın nadiren komplikasyonlar gelişebilir. Rahme bir sap ile bağlı olan myomlar sap etrafında dönebilir. Bu ağrı, bulantı yada ateş yapabilir. Myomlar enfekte olabilir (iltihaplanabilir). Pek çok olguda bu ancak o alanda zaten bir enfeksiyon varsa olur. Çok nadir olgularda myomun hızlı büyümesi ve diğer belirtiler kanseri gösterebilir.
Çok büyük bir myom karnın şişmesine sebep olabilir. Bu tam bir jinekolojik muayene yapmayı zorlaştırabilir.
Myomlar ayrıca kısırlığa neden olabilir. Bu nadirdir ve myomlar bir çiftin kısırlığının nedeni olarak düşünülmeden önce diğer faktörler araştırılmalıdır.
Tedavi 2019
Belirtilere yol açmayan, küçük olan veya menopoza yaklaşan bir kadında görülen myomlar sıklıkla tedavi gerektirmez. Ancak, belli yakınmalar ve belirtiler tedavi gerekliliğini işaret edebilir:
Ağır yada ağrılı adet dönemleri
Adetler arasında kanama
Myom veya yumurtalık tümörü gibi başka bir tümörün ayrımının yapılamaması
Myomun büyümesinde hızlı artış
Kısırlık
Kasık ağrısı
Myomlarınız varsa veya geçmişte olduysa, düzenli kontroller yaptırdığınızdan emin olun. Myomların belirtilerine sahipseniz hemen doktorunuzu görün. Myomlar ilişki sırasında ağrıya sebep olmadıkça cinsel aktivitenizi kısıtlamaya gerek yoktur.
Myomlar ilaç veya cerrahi ile tedavi edilebilirler. Tedavi seçimi sizin kendi istekleriniz ve doktorunuzun myomların büyüklüğü ve yerleşimi hakkındaki tıbbi önerileri gibi etkenlere bağlıdır.
Myomektomi
Myomektomi rahmi yerinde bırakarak myomların cerrahi çıkarılmasıdır. Kadın rahmini muhafaza ettiği için çocuk sahibi olabilme şansı vardır. Bir kadın gerçekten myomektomiden sonra gebe kalırsa sezaryanla doğum yapması gerekebilir (bebek annenin karnına ve rahmine yapılan cerrahi bir kesiden doğurtulur). Ancak bazen myomektomi kısırlığa yol açabilecek rahim içi veya dışı yara izlerine neden olur.
Myomlar çıkarıldıktan sonra tekrar gelişebilir. Tekrarlamanın olasılığı myom sayısı ile yakın ilişkilidir.
Myomektomi birkaç değişik yolla yapılabilir:
Laparotomi
Laparoskopi
Histeroskopi
Kullanılan metot myomların yerleşimi ve büyüklüğüne bağlıdır. Laparotomi için karına bir kesi yapılır. Myomlar daha sonra bu kesiden çıkarılır. Myomlar ayrıca karnın içini görmede kullanılan laparoskop yoluyla da çıkartılabilir.
Histeroskopi rahim boşluğunun içine doğru çıkıntı yapmış myomları çıkarmada kullanılabilir. Myomlar rezektoskop ile, elektrik gücü kullanan ince bir tel halka, veya lazer ile çıkarılabilir. Bu aletlerin her ikisi de histeroskoptan içeri yerleştirilebilir. Rahmin duvarlarında derindeki myomları çıkartamasa da bu yöntem sıklıkla bunların sebep olduğu kanamayı kontrol edebilir. Vakaların çoğunluğunda gece hastanede kalmak gerekmez.
Uterin Arter Embolizasyonu
Myomları tedavi etmede bir diğer yol uterin arter embolizasyonu (UAE) diye adlandırılır. Bu yöntemle rahme giden kan damarları tıkanır. Bu, myomların büyümesine olanak sağlayan kan akışının kesilmesine yardımcı olur.
Bu uygulama genellikle bir hastanede özel olarak eğitilmiş bir radyolog tarafından gerçekleştirilir. Bazı vakalarda ayaktan bir uygulama şeklinde yapılır. Diğer durumlarda, hastanede bir gece geçirmeniz gerekebilir.
Kendinizi rahatlamış hissetmenizi sağlayacak ilaçlar verilir. Kasık bölgenize küçük bir insizyon (kesi) yapılır. Daha sonra kateter denen küçük bir tüp rahmin iki arterinin (atardamar) her birinden geçirilir. Kateter ile myoma kan taşıyan arterlerin içine küçük partiküller (yaklaşık kum tanesi büyüklüğünde) enjekte edilir. Bu myoma olan kan akışını durdurur ve küçülmesine neden olur.
Pekçok kadın işlemden sonra birkaç saat ağrılı kramplar yaşar. Bazı kadınlarda bulantı veya ateş olur. İlaçlar sıklıkla bu belirtilerin tedavisine yardımcı olur.
Nadir olsa da UAE ile bazı komplikasyonlar olabilir. Komplikasyonlar enfeksiyon ve rahmin yaralanmasını içerir. Kadınların çoğunda düzenli adet periyotları işlemden kısa süre sonra geri döner. Ancak nadir durumlarda adet yeniden başlamaz ve menopoz başlar. Bu, uygulama zamanında 45 yaş ve üzerinde olan kadınlarda daha sıklıkla görülür. UAE’nun bir kadının üretkenliği, çocuk sahibi olması üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Çocuk sahibi olmayı isteyebilecek kadınlar diğer tedavi şekillerini düşünmek isteyebilirler. Bu yöntem her tür myoma uygulanamaz. Bu seçeneği denemek isteyen hastaların bu yönteme uygunlukları açısından bir Kadın-Doğum uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Doktorunuzla UAE’nun sizin için bir seçenek olup olmadığını konuşunuz.
Histerektomi
Histerektomi rahmin çıkarılmasıdır (histerektomi başlığında daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz). Yumurtalıklar çıkarılabilir veya çıkarılmayabilir.
Bu işlem için, rahim karındaki bir kesiden veya vajinadan çıkartılabilir. Kullanılan yöntem myomların büyüklüğüne dayanır. Ağrı duyulmaması için, genel anestezi verilebilir, bu sizi uyutur, yada bölgesel anestezi kullanılabilir, bu vücudunuzun alt tarafındaki duyu hissini ortadan kaldırır. Bu işlemden sonra birkaç gün hastanede kalmanız gerekebilir.
Histerektomi aşağıdaki durumlarda gerekebilir:
Ağrı ya da anormal kanama devam ederse
Myomlar çok büyükse
Diğer tedaviler mümkün değilse
Doktorunuz histerektomi yapılmanız gerektiğini düşünürse, öncelikle endometriumun (rahmin iç tabakası) hastalıkları gibi rahimle ilgili diğer sorunları dışlayacaktır. Histerektomi yapıldıktan sonra bir kadın artık çocuk sahibi olamaz.
Myomlar ve Gebelik
Gebe kadınların küçük bir kısmında myomlar vardır. Gebeyseniz ve myomlarınız varsa, muhtemelen siz veya bebeğiniz için problem yaratmayacaktır.
Gebelik sırasında myomların boyutunda artma olabilir. Bu büyümenin büyük kısmı rahme gelen kan akımından kaynaklanır. Gebeliğin vücut üzerine yüklediği diğer taleplerle de birleşerek, myomların büyümesi rahatsızlık, baskı hissi, yada ağrı oluşturabilir. Hastaların çoğunluğunda gebelikten sonra myomların boyutunda küçülme olur.
Myomlar şunların riskini artırabilir:
Düşük (gebeliğin 20 haftadan önce sona ermesi durumu)
Erken doğum
Makat doğum (bebeğin baş aşağı durmak dışında bir pozisyonda olması)
Nadiren, büyük bir myom rahim ağzını kapatabilir yada bebeğin doğum kanalından geçişini engelleyebilir. Bu durumda sezaryen doğum yapılır. Olguların çoğunda, büyük bir myom bile gebelik sırasında rahim genişledikçe bebeğin yolundan çekilecektir. Büyük myomları olan kadınlar doğumdan sonra daha fazla kan kaybı yaşayabilirler.
Sıklıkla, myomların gebelik sırasında tedavi edilmeleri gerekmez. Ağrı yada rahatsızlık gibi belirtileriniz oluyorsa, doktorunuz istirahat verebilir. Bazen myomları olan gebe bir kadının ağrı, kanama yada erken doğum tehdidi nedeniyle bir süre hastanede kalması gerekebilir. Çok nadiren, gebe bir kadında myomektomi yapılabilir. Myomektomiden sonra sezaryen doğum gerekebilir.
Sonuç Olarak
Myomlar kadınlarda oldukça sık görülen iyi huylu büyümelerdir. 35 yaş üzerindeki yaklaşık her dört ya da beş kadından birinde bulunur. Myomlar hiçbir belirtiye neden olmayabilir ve tedavi gerektirmeyebilir.
Myomlarınız varsa ya da geçmişte olduysa, doktorunuz tarafından düzenli bir şekilde kontrol edilmelisiniz. Düzenli kontroller yaptırmak ve uyarıcı belirtiler hakkında dikkatli olmak tedavi gerektirebilecek değişikliklerden haberdar olmanıza yardımcı olacaktır.
Myom tanı ve tedavisi ile ilgili TV programım
Myom çeşitleri tanısı ve tedavisi myom ameliyatları
Uterus myomları, uterusun en sık karşılaşılan genel olarak myometrium düz kas ve fibröz doku hücrelerinden kaynaklanan benign tümörü olup fibroid, fibromyom, myoma ve leiomyoma gibi terimlerle tanımlanmakta ise de daha çok myoma veya halk arasında miyom terimi kabul görmüştür.
Laparoskopik miyom alınması ameliyatından bir kare
Beyazlara göre siyahlarda 3 kat daha sık görülen myomlar, kadınların %20’sinde 35 yaşından sonra semptom vermeksizin çoğunlukla benign olarak bulunmaktadır. Premenopozal dönemde bu oranın %40’lara çıktığı, otopsilerde ise %50’lik düzeylerde bulunduğu, pelvik laparotomilerin %60’dan fazlasının semptomsuz myomlar için yapıldığı bildirilmektedir. Ultrasonografi ve nükleer manyetik görüntüleme gibi yeni görüntüleme yöntemlerinin yoğun bir şekilde kullanılması birçok semptomsuz myomlann adolesan yaşlarda saptanmasına olanak sağlamıştır.
Myomların oluşma sebebi tam olarak bilinmemektedir. Konu ile ilgili pek çok teori öne sürülmüştür. En çok kabul gören teorilerden bir tanesinde düz kas hücresi, bağ dokusu hücresi ve kan damarlannın orijin aldığı bir çok potansiyele sahip primitif hücreler tarafından leiomyomların oluştuğuna inanılmaktadır. Diğer araştırmacılar ise bu tümörlerin matur kas hücresi veya stromal bağ dokusu elemanlarından kaynaklandığını savunmaktadırlar.
Myomların büyümesi için estrojene bağımlılığın söz konusu olduğu delillerle doğrulanmıştır. Genellikle reprodüktif süreçte sıklıkla görülmeleri, oral kontraseptif kullananlarda büyümesi, gonadotropik releasing hormon agonistleri analoglarının (GnRHa) myom tedavisinde kullanılması sonrası boyutlarında küçülmenin meydana gelmesi, gebelikte özellikle ilk trimesterde myom boyutlannda artış olurken doğumdan sonra hızlı şekilde küçülmenin görülmesi, menopozda over fonksiyonlanndaki gerilemeye bağlı olarak myom ve çevresindeki myometriumda estrojen reseptörleri ile estrojen hormon ilişkisinin bitmesi sonucunda myomlarda atrofinin görülmesinde estrojen hormon stimulasyonunun ve vasküler beslenmenin azalmasının rolü vardır.
Subseroz Myomlar (miyom ). Serozanın hemen atında bulunurlar. Uterusun asimetrik şekilde büyümesinde önemli rolleri vardır. Bu tümörlerin semptom vermeksizin bir sapla peritoneal kaviteye doğru çok büyük boyutlarda büyüme eğilimleri vardır. Peritoneal kaviteye büyüme sonucunda abdominal organlarla çoğunlukla da omentum ve mezenter ile damarsal ilişkiye girip bu organlardan beslendiğinde parazitik myom adını alır. Yanlarda broad ligamentin iki yaprağı arasında gelişmesi durumunda intraligamenter myom adım alır. İntraligamenter myomlar büyük çaplara ulaştığında üretere ve pelvik kan damarlarma bası yaparak bunlarla ilgili patolojilerin oluşmasına yol açarlar. Subseroz myomlar büyük çaplara ulasana dek asemptomatik kalabilirler. Çevre dokulara bası sonucu ağrıya, yüzeylerindeki damarların rüptürüne bağlı hemoperitoneum gelişmesine ve sapından torsiyone olması ile akut batına nedeni olabilirler.
İntramural Myomlar. En sık görülen myom tipidir. Genellikle uterusta myometrium içerisinde izole ve kapsülsüz nodüller olarak yerleştiklerinde uterin seroza ve endometriuma çıkıntı yapmazlar. Bu tümörler büyüdüklerinde uterin kavitede düzensizliklere veya uterusun eksternal yüzünde çıkıntılara hatta saplı myomların gelişmesine de neden olabilirler. Menoraji ve infertilite nedeni olabilirler. Uterusun simetrik şekilde büyümesine neden olan intramural myomlar “kugel myomu” olarak adlandırılmaktadır.
Submüköz Myomlar. Endometriumun hemen altında yerleşmişlerdir. Bu tümörler uterin kaviteye doğru veya saplı şekilde büyüyerek servikal ostan vajene çıkıp, vajene doğmuş myom şeklini de alabilirler. Bu tümörler endometriumda düzensiz gelişim göstererek anormal uterin kanamaların meydana gelmesinde etken rol oynarlar. Hatta bu tümörlerin kanla beslenmesinin bozulması ile oluşan nekrozlar enfeksiyon gelişimi için zemin hazırlar.
Servikal Myomlar. Serviksin muskuler yapısından orijin alan nadir tümörlerdir. Hem parametrium hemde vajene doğru gelişim gösterme özelliği vardır. Mesane boynuna bası yapmaları halinde dizüri, sık idrar yapma ve inkontinansa, parametriuma doğru büyüme göstermeleri halinde pelvik kan ve lenf akımında staza, üreterlerin basısı sonucunda hidroüreter daha sonrada hidronefroza, gebelik durumunda da distosilere neden olabileceği düşünülmelidir. Ayrıca kanama, infertilite ve enfeksiyon nedeni olabilirler.
Nadir Myom Tipleri
1. Leiomyomatozis Peritonealis Disseminata. Abdomende submezotelyal bağ dokusuna doğru nadir nonneoplastik çok odaklı düz kas proliferasyonudur.
2. İntravenöz Leiomyomatozis. Damarlara gözle görülebilecek şekilde uzanım gösteren benign düz kas tümörü olarak tanımlanmaktadır. Damarlardaki benign düz kas büyümesi myomun kenarından başlayabilir. Broad ligamentteki damarlar ve pelvik venleri kapsadığı gibi kalbe kadar uzanım gösterebildiği rapor edilmiştir.
3. Benign Metastaz Gösteren Leiomyomlar. Leiomyomatozis peritonealis disseminata ve intravenöz leiomyomatozisli olguların örneği olduğu düşünülür.Doğurganlık yıllarında hormonal etki altında gelişim gösteren bu tümörlerin menopozda ve gebelikten sonra spontan gerileme gösterdiği bilinmektedir.
4. Lenfanjioleiomyomazis. Lenf damarlarındaki düz kas hücrelerinin proliferasyonu ile karakterize özellikle reprodüktif donemdeki kadınlarda görülen myom tipidir.
Patoloji
Myomlar genellikle uterus korpusundan kaynaklanmakta ise de ara sıra serviks, round ve broad ligamentte de yerleştiği bildirilmektedir. Myomların mikroskopik ölçülerden 66 kg ağırlığa kadar ulaşanlarına rastlanmıştır. Myomlar tek tümör şeklinde görülebildiği gibi değişik çap ve sayıda çevresindeki myometriumdan yalancı kapsülle ayrılmış olarak, düzensiz lobüler yapılar gösterebilir. Palpasyonda myomlar dejenere olmadıklarında genellikle sert kıvamda algılanırlar.
Makroskopik olarak açık gri veya inci beyazlığındaki görünümleri ile myometriumdan ayırt edilirler.
Mikroskopik olarak iğ şekilli ve uzamış nukleuslu hücreler değişken miktarda bağ dokusuyla uniform ölçülerdedir. Fibröz bağ doku ile ayrılmış düz kas liflerinin birbirine karıştığı myometriumda sıklıkla bulunan dev hücrelerin, yanlışlıkla neoplastik hücre şeklinde değerlendirilmemesi gerektiği bildirilmektedir. Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz çalışmaları sonucunda bu hücrelerin monoklonal olduğu düşünülmektedir.
Dejeneratif Değişiklikler
Myomatöz tümörlerdeki değişik dejeneratif değişikliklere bağlı ilginç histolojik paternler ya gözle görülür yada mikroskopik görünümle değerlendirilmektedir. Dejenerasyon tümörün arteriyel veya venöz sirkülasyonundaki değişimle ilgili olarak hızlı büyüme, gebelik, mekanik basılar, menopozal atrofi, enfeksiyona sekonder veya malign transformasyon sonucu da ortaya çıkabilmektedir.
Benign Dejeneratif Değişiklikler
a. Hyalen Dejenerasyon. Hemen tüm küçük ve büyük leiomyomlarda var olan çok genel bir dejenerasyon tipidir. Kesi yapılan yüzey homojen görünümlü olmasına karşın daire ve fasiküler paternini kaybetmiştir. Mikroskopik olarak düz kas hücrelerinin yerini geniş zonlar halinde sarı renkli jelatinöz kıvamlı, hyalen bağ dokusunun aldığı görülmektedir. Küçük veya geniş sahalarda likefaksiyon ve myomatöz değişiklikler gelişmesi sonucunda kistik odaklar da oluşabilmektedir. Bu değişikliklere bağlı olarak tümör dokusu yumuşak olarak palpe edilebilmektedir. Genellikle semptomsuzdurlar.
b. Kistik Dejenerasyon. Genellikle nekroz veya hyalen dejenerasyonu takiben meydana gelen likefaksiyon sonrasında çok sayıda sünger görünümlü ve düzensiz küçük boşluklar şeklindeki şekillenmeler çıplak gözle görülmektedir. Kistik dejenerasyona uğramış tümör dokusu palpasyonla yumuşak kıvamlı olarak algılanabilmektedir.
c. Kalsifik (calcareous) Dejenerasyon. Genellikle postmenopozal kadınlarda çoğunlukla vasküler obstürüksiyon sonucunda sirkülasyonun etkilenmesine bağlı olarak oluşan kalsiyum karbonat ve kalsiyum fosfatın tümör dokusunda çökmesiyle kalsifik dejenerasyon meydana gelmektedir. Eğer tümörlerde torsiyon oluşursa ağrıya da sebep olabilirler. Kalsifik dejenerasyon gösteren myomlar palpasyonda sert olarak algılanabildiği gibi tesadüfen çekilen direkt abdominopelvik grafilerde de saptanmaları mümkündür.
d. Kırmızı (carneous) Dejenerasyon. Genellikle gebeliğin bir komplikasyonu olarak görülebilirse de herhangi bir zamanda ve menopoza yakın süreçte ortaya çıkabilmektedir. Gebelikte özellikle ilk trimesterde hızla büyüyen myomu besleyen damarlardaki venöz konjesyon ve trombosis sonrasında oluşan tıkanma veya doku aralıklarına kanama sonucu meydana gelmektedir. Myometriumda myoma yönelik değişiklikler aynı olmayıp anatomik uygunsuzluk ve myomun kanlanmasının bozulması sonucunda infarktüs, aseptik dejenerasyon, otoliz ve şiddetli ağrı gibi değişikliklere de sebep olabilmektedir. Nekrotik dejenerasyonun özel şekli kırmızı dejenerasyon olup gebelikte %8 sıklıkta görülmektedir. Gebelikte myomlardaki nekroz diffüz veya fokal yerleşimli ve kist formasyonu şeklinde oluşumlar olarak görülmektedir. Tümörden taze kesi yapılacak olursa nekroz alanları çiğ biftek görünümünde iken bir süre sonra donuk kırmızıya daha sonrada yeşilimsi sarı renge dönmektedir. Gebelikte ödem ve myometriumda hipertrofi olduğundan kırmızı dejenerasyon çok genel bir durumdur.
e. Septik Dejenarasyon. Dolaşım bozukluğunun tümörün merkezinde önce nekroza, neden olması daha sonra da myom zemininde enfeksiyonun gelişmesi durumudur. Septik dejenerasyon ateş, pelviste hassasiyet, şiddetli ağrı ve akut batın tablosunun meydana gelmesine sebep olabilmektedir.
f. Nekrotik Dejenerasyon. Saplı myomların torsiyonu sonrasında akut karın ağrısı, pelvik hassasiyet ateş ve lökositozla karekterize klinik duruma neden olmaktadır.
g. Atrofik Dejenerasyon. Gebelikten sonra ve menopozda tümör ölçüsünde gerileme meydana gelmesi ile klinikte görülen semptom ve bulguların kaybolmasına sebep olmaktadır.
h. Yağlı (Myxomatous) Dejenerasyon. Asemptomatik bir dejenerasyon olup bu durumu hyalen ve kistik dejenerasyon izlemekte, palpasyonla myom çok yumuşak olarak algılanmaktadır.
i. Mukoid Dejenerasyon. Büyük tümörlerde arteryal kanlanma bozukluğunda hyalinizasyon alanları mukoid ve yağlı tip dejenerasyona dönmekte, palpasyonla tümöral lezyonlar jelatinöz kıvamda hissedilmektedir. Daha ileri dejenerasyonlar ise likefaksiyon ve kistik dejenerasyonların oluşumuna sebep olabilmektedir.
Malign Dejeneratif Değişiklikler. Sarkomatöz dejenerasyon: Cerrahi olarak çıkarılan leiomyomalarda %0.04-0.29’ oranında sarkomatöz dejenerasyon geliştiği bildirilmiştir. Menopoz yaşındaki kadınlarda görülen leiomyomalarda hızlı bir şekilde büyüme söz konusu olduğunda sarkomatöz dejenerasyondan şüphelenilmelidir. Mikroskopta 10 büyük büyütme alanında l- 4 adet mitoza rastlanılması gelişen leiomyomalar için doğal olup sarkom adına yanlış tanımlama yapılmamalıdır. Myomlardaki sarkomatöz dejenerasyonda yalancı kapsül altındaki iğ hücrelerin yuvarlak hücrelere göre oranlarının artmış olması ile dikkati çekmektedir. Sarkomatöz dejenerasyona uğramış myomlardaki 5 yıllık yaşam süreci uterusun gerçek sarkomatöz tümörlerine göre daha yüksektir.
Semptomlar (Miyomların oluşturduğu şikayetler, Myom / Miyom belirtileri Nelerdir ) Miyom ağrısı nereye vurur
-pelvik ağrı (kasık ve bel ağrısı )
-adet kanamasının yoğunlaşması
-ara kanaması
-ilişkide ağrı veya bazen kanama
-kabızlık
-sık idrara çıkma
-gebe kalamama
Myomlar genellikle semptom vermezler. Çok büyük ölçülere ulaşanları bile obez hastalarda fark edilmemektedir. Zayıf hastalarda ise karında ele gelen kitle hissedilmesi, doktora başvuru nedeni olabilecek ilk semptom olabilir. Semptomlar myomların sayı, boyut, şekil, lokalizasyon ve hastanın gebelik durumuna göre değişiklik gösterebilir. Myomlar, hastaların %30-50’sinde değişik semptomlar verirler.
Anormal Uterin Kanama (AUK). Myomların en önemli bulgusudur. Genellikle şiddetli ve uzamış menstruasyon şeklindedir. Myomların dışında diğer (endometrial polip, hiperplazi, kanser gibi) nedenler ile de meydana gelebilir. Premenstruel lekelenmeye sıkça rastlanılmaktadır.
Hastanın endokrin durumu ve endometriumu dikkatlice değerlendirilmelidir. Submuköz myomlardaki kanama, çevre damarların özellikle uterin venlerdeki distorsiyon, konjesyon ve nekroz sonrası üst endometriumda gelişen ülserasyonlara bağlı olarak meydana gelmektedir. AUK ayrıca anovulasyon gibi endokrin bozukluklarda olabilir. Myom orjinli kanamalar sıklıkla demir eksikliği anemisine neden olmaktadır. Aşırı kanama tümörün endometrial yüzey alanının büyümesi ile orantılı olabilir. Uterin kavitenin yüzey alanı yaklaşık 15 cm2’iken multiple myom varlığında 220 cm2’ye kadar artabilmektedir. İntramural myomlar ise uterus kontraktilitesini ve endometriumun kanlanmasını bozarak aşırı kanamaya neden olabilmektedir.
Agrı. Komplikasyonsuz uterin leiomyomalar genellikle ağrıya sebep olmazlar. Uterin kan dolaşımının tıkanması ve enfeksiyonu sonrası myomlarda özellikle saplı myomların torsiyonu, infarktüs yada ilerlemiş kırmızı dejenerasyonu batın alt kadranında hassasiyet ile akut ağrı atakları ile karakterize akut batın tablosunu meydana getirebilmektedir.Uterin kaviteden vajinaya sarkan, intraligamenter gelişim gösteren saplı myomlar komşuluk ilişkisinde olduğu sinirlere bası yaparak kasık, bel ve alt ekstremitelere vuran ağrıların oluşmasına neden olmaktadır. Endometrial kaviteye doğru yabancı cisim gibi çıkıntı yapan submuköz myomlardaki ağrının özelliği ise kramp şeklindedir. Bazı hastalar yıllarca ağrısız menstruasyon gördükleri halde intramural myomların büyümesi ile dismenoreden yakınırlar.
Miyom Ağrısı , Miyoma bağlı Bası Belirtileri. Myomlar mesane üzerine bası yaparak sık idrara çıkma, idrar yapmada zorluk ve nadiren idrar akışındaki yetersizlik gibi üriner yakınmaların görülmesine sebep olabilirler. Üretraya olan basılar glob vezikale, üreterlere olan bası ise önce hidroüreter, sonrasında da hidronefroz gelişimine neden olacaktır. Küçük pelviste yer alan iri myomlu olgularda; üreteral obstrüksiyon ve deviasyonların saptanabilmesi için özellikle IVP yaptırılması faydalı olmaktadır. Rektuma bası ise tenezm ve konstipasyon gibi sorunları meydana getirmektedir. Parazitik tümörler ise intestinal obstrüksiyona yol açabilirler. Servikal myomlar vajinal akıntı, kanama, disparoni ve infertilite nedeni olabilmektedir. Pelviste yer alan iri myomlar ise pelvik damarların basısı sonrasında pelvik konjesyon ile alt ekstremitelerde ödem ve variköz oluşumlar meydana gelmektedir.
Miyomlar kası ve bel ağrısı yaparlar . Rektuma basarak kabızlık mesaneye basarak sık idrara çıkma, üretere basarak hidronefroz denen böbrek sorunlarına yol açabilir. Hastalar büyük miyomları elle kendisi hissedebilir.
Reprodüktif Bozukluklar. Myomlar tek başına hastaların %2- 10’ unda infertilite nedenidir. Servikal myomlar endoservikal kanalda oklüzyon, uterusun korneal bölgesinde yerleşen iri intramural myomlar tubanın interstisyel kısmını kapatarak spermlerin tubaya ulaşımını önleyerek yada fertilize ovumun tubal transport ve endometriumdaki incelme ve değişimler nedeni ile embryonun endometriuma temas yüzeyinin bozulması, implantasyon zorlukları gibi nedenler infertiliteye yol açacaktır. Submuköz myomlardaki kanamalarda implantasyon yerinde kötü temas yüzeyi oluşturarak abortuslara yada gebeliklerin terme ulaşamadan prematür eylem ile sonlanmasına sebep olurlar. Myomektomilerden sonra ise spontan abortus insidansı ortalama %40’lardan %20’lere inmektedir.
myomların yerine bağlı olarak bazen gebe kalmak zorlaşabilir. Başka bir sebep yoksa çocuk olmasına engel olan myomların ameliyat ile alınması gerekir.
Abdominal Muayene Bulguları. Uterin leiomyomalar karın duvarına doğru nodüler ve düzensiz çıkıntı oluşturduklarından palpasyonla hissedilebilirler. Leiomyomlar genellikle palpasyonda sert, yumuşak veya ödem, sarkom, gebelik veya dejeneratif değişikliklerin varlığında ise hastada hassasiyete sebep olmaktadır.
Pelvik Muayene Bulgular. Uterusun dış yüzü myomların büyüklüğü ve sayıları ile ilişkili olarak düzensiz ve asimetrik olarak hissedilir. Eski bir inflamatuar hastalığın izleri olmadıkça uterus mobil olarak hissedilir.
a. Subseröz myomlar uterusun korpusundan çok farklı ve serbest olarak algılanır.
b. İntramural myomlar: Genellikle uterusun simetrik olarak büyümesine neden olurlar. Bimanuel muayenede uterus sert kıvamda hissedilir.
c. Submuköz myomu olan olgularda uterus büyümesi genellikle simetriktir. Pelvik muayene ile küçük submuköz myomlar saptanamazlarsa da dilatasyon ve küretaj (D&C) işleminde küretin endometrium duvarında “atlama hissi” vermesi ile veya kavitenin düzensiz olduğunun algılanmasıyla saptanabilirler. Saplı submuköz myomlar servikal kanala doğru gelişim gösterebilirler. Spekulum muayenesinde görülerek, bimanuel muayenede tesadüfen kitlenin palpe edilmesi veya servikal ostaki dilatasyonun saptanması ile tanı konulabilir.
Miyom kanaması: myomlar adet kanamaalrını aşırı yoğun ve düzensiz olmasına neden olabilir ve buna bağlı Kansızlığa ve halsizliği sebep olabilir.
Miyomlar lekelenme yapabilir.
d. Servikal myomlar: Spekulum muayenesi sırasında direkt görülebilir ve bimanuel muayenede sert ve iri olarak palpe edilebilirler.
Laboratuvar Bulguları. Düzensiz ve aşın uterin kanamalar sonucunda serum demirindeki kayıplar demir yetmezliği anemisinin oluşmasına sebep olduğu gibi yükselmiş eritropoetin değerleri, ayrıca myomlarda akut dejenerasyon ve enfeksiyon görüldüğünde ateş-lökositoz, artmış sedimantasyon hızı da rapor edilmektedir.
Laparoskopik miyom ameliyatından bir kare
ÖZEL TANI YÖNTEMLERİ (Miyomlarda Tanı Nasıl Konur )
Ultrasonografi
Pelvik ve transvajinal uygulanan ultrason yöntemi ile myomlar uterustan farklı ekojenitelerde saptanır. Ayrıca bu yöntemle myomların uterus ve pelvisteki lokalizasyon ve boyutlarını belirlemek mümkün olabildiği gibi birlikteki gebeliğin varlığını da tespit etme avantajını da sağlamaktadır.
Radyolojik Bulgular
Direkt Grafi Bulguları. Büyük tümörler alt abdomen ve pelvise lokalize direkt grafiler ile yumuşak doku dansitesinde görünüm verirken kalsifik dejenerasyonun olduğu myomlar ise daha belirgin görüntü verirler.
IVP. Pelvik muayenede pelvisi dolduran iri tümörlerde böbreklerin, üreterlerin ve mesanenin durumunu ve genitoüriner anomalileri değerlendirebilmek için gereklidir.
Hislerosalpingografi. Endometrial kaviteye doğru gelişim gösteren submuköz myomlar, histerosalpingografide; uterin kavitede düzensizlik ve dolma defekti şeklindeki görüntüler ile tanımlanmaktadır.
Bilgisayarlı Tomografi. Myomların lokalizasyon, sayı, boyut ve dejenerasyonlarını belirlemek için kullanılabilir.
Nükleer Manyetik Rezonans Görüntüleme. Nullipar kadınlar ile bekar adölesanlardaki cerrahi tedavi planı yapılması ve medikal tadaviye alınan cevabın monitorizasyonunda yararlanılmaktadır.Ayrıca nükleer manyetik rezonans görüntüleme yöntemi; myomların lokalizasyon, sayı, boyut ve dejenerasyonunun (hyalin, kistik, yağlı ve kırmızı) derecesini saptamak, jinekolojik ve nonjinekolojik hastalıkları ayırd etmek için yüksek maliyetlerine rağmen kullanılmaları gerekmektedir.
Dilatasyon ve Küretaj
Menometroraji, hipermenoreli hastalar ile pelvik muayenede saptanamayan submuköz myomların ve diğer (endometrial hiperplazi, polip ve kanser) patolojilerin ayırt edici tanısı için yararlı bir yöntemdir.
Histeroskopi
Uterin kaviteye doğru gelişim gösteren submuköz myomlarda ayırt edici tanı ve histeroskopik cerrahi tedavi amaçlı olarak da kullanılmaktadır.
Sıklıkla pelvik kitlelerin değerlendirilmesinde gerekli olmadığı halde laparotomi planlanan infertil hastalardaki myomların gerçek boyut ve lokalizasyonlanm saptamak, aynı seansta da çeşitli cerrahi tedaviler için kullanılmaktadır.
Laparoskopik miyom ameliyatı tecrübeli ellerde başarı ile uygulanabilir. Kapalı miyom ameliyatı kararı verirken miyomların boyutu, sayısı ve rahimde yerleştiği yer çok önemlidir. Diğer önemli olan şeyde kapalı ameliyatı yapacak doktorun bu konudaki deneyimidir. Kapalı miyom ameliyatı biraz daha uzun sürmekle beraber hastaların iyileşmesi ve sosyal hayatıan , aile hayatına ve iş hayatına dönmesi daha kısa sürede olmaktadır. Kapalı miyom ameliyatları bir sorun olmadıkça hastanede bir gün yatırılır bazı durumlarda yatış süresi uzayabilir.
Hastaneden eve çıkıldıktan sonra birkaç gün evde istirahat edilmesi gerekir. Hastanın normal işine dönmesi kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte genelde 2-4 hafta arasında değişmektedir.
Prof Dr Polat Dursun Ankarada açık ve kapalı (laparoskopik ) miyom ameliyatı uygulayan en tecrübeli kadın doğum doktorlarından birisidir.
Hastaneden eve çıkıldıktan sonra birkaç gün evde istirahat edilmesi gerekir. Hastanın normal işine dönmesi kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte genelde 2-4 hafta arasında değişmektedir.
Taburcu olunduktan sonra özel bir diyet yoktur ama ilk günler sıvı şeyler yenilmesi daha uygun olur. Normalde ameliyattan sonra hasta günden güne iyileşir. Ertesi gün banyo yapılabilir. Az az kanama 1-1.5 ay devam eder. Ateş kötü kokulu akıntı veya yara yerinden akıntı olması durumunda doktorunuzla görüşmeniz gereklidir.
Miyom ameliyatlarından sonra en az 6 ay gebe kalınmaması önerilir ki gebelik sorasında rahim yırtılması riski olmasın.
miyom ameliyatı sonrası cinsellik genelde 3-6 hafta yasaklanır ve cinsel ilişkiye hastanın kanaması durduktan ve ağrısı geçip hasta iyileştikten sonra başlanması önerilir.
Miyom ameliyatları riskli ameliyatlar değildir ama her ameliyatın riski ve komplikasyonu olduğu bilinmelidir.
Myomlar en sık gebelikle karışırlar. Ancak gebelikte uterus yumuşaktır ve hastada adet rötarı vardır. Ayrıca gebelik sonrası subinvolüsyon, adneksiel kitleler, ovarian tümörler, endometrioma, uterin sarkom ve karsinomlarla ayıncı tanı yapılmalıdır. Barsaklarla olan adhezyonlar, gastrointestinal sistem, genitoüriner sistemdeki bazı hastalıklar da myomlarla karışabilir. Myomlu bir uterus içinde fetus ve trofoblastik hastalıklar da olabileceğinden gebelik testi ve doppler ultrasonografi de yapılmalıdır.
Gebelik sırasında myomlarda genellikle büyüme gözlenmektedir. Gebelikte seri olarak uygulanan ultrasonografiler ile myomların lokalizasyon ve büyüklükleri belirlenerek, plasentayla ilişkisi olmayan uygun olgulara izleyici yaklaşımın yararlı olacağı bildirilmektedir. Gebelikte leiomyomların yüksek erken abortus risk ve oranına sebep olduğu iddiaları varsa da açık şekilde gösterilememiştir. Özellikle 2. ve 3. trimesterde gözlenen bu büyüme meydana gelen ödem, hemoraji veya dejeneratif değişikliklere bağlı olmaktadır. Gebelikte en çok kırmızı dejenarasyon olmaktadır. Bunun sonucu olarak gebelerde abdominal ağrı ve lokalize gerginlik ortaya çıkmakta ve ek olarak bulantı, kusma, hafif derecede ateş artışı ve lökositoz saptanabilir. Leiomyom ve gebelik birlikteliğindeki abdominal ağrıların dejeneratif değişikliklere bağlı olduğu bildirilmektedir. Ayrıca gebelikte dev boyutlara ulaşan myonların Fetal Kompresyon Sendromuna sebep olduğu da açıklanmıştır. Literatürde gebelikteki kırmızı dejenerasyonun uterusun perforasyonuna sebep olduğunu bildiren olgu sunumları da rapor edilmiştir. Myom sağ iliac alanda yerleşim gösterdiğinde bu tablo akut apendisitis ile karışabilmektedir. Yatak istirahati ve opioid analjezikler ile genellikle klinik iyileşme sağlanmaktadır, ağrı krizi bu tedaviye başarılı cevap verirse bu gebelerde genellikle terme kadar problem çıkmadığı takdirde cerrahi girişimde bulunulmaması düşünülmektedir. Semptomların çok şiddetli olması durumunda ise gebelere acil cerrahi uygulama yapılmaktadır.
Doğum sırasında, myomlar uterin inversiyon, fetal prezantasyon anomalilerine ve doğum kanalmın tıkanmasına neden olabilirler. Genel olarak myom servikal ve isthmik bölgede immobil olmadığı sürece vajinal doğum olabilmektedir. Gebelikte; myomlar uterin alt segmentte lokalizasyon gösterdiğinde, sayıları çok veya dev boyutlarda olduklannda fetal malprezantasyonla doğum eylemini engelleme ya da uterin torsiyona sebep olabilecekleri için acil sezaryen ve bu arada da myomektomi uygulanmaktadır. Doğum sonrası uterin kontraktibilite etkilenebileceğinden dolayı postpartum kanama konusunda dikkatli olunmalıdır. Postpartum kanamaları önlemek için kullanılan uterotoniklerin, myomlarda infarktüslere sebep olmaması için dikkatli dozlarda kullanılmalıdır.
Değişik tedavi seçenekleri hastanın yaşı, paritesi, gebelik durumu, bebek beklentisi, genel sağlık durumu, myomun büyüklük ve lokalizasyonu, semptom ve komplikasyonlarına göre uygulanır.
Tedavide öncelikle hastanın genel sağlık durumunun düzeltilmesine çalışılmalıdır. Kronik kan kaybına bağlı olarak gelişen anemi tedavi edilmelidir.
Ankarada Miyom tedavisi Prof Dr Polat Dursun tarafından yıllardır başarı ile yapılmaktadır. Miyom ameliyatlarında hastaların üremesi ve rahimi korumak önemlidir . Bu sebepler ameliyatı yapacak doktorun bu konudaki deneyimi önem kazanmaktadır. İyi yapılan bir miyom ameliyatı sonrasında hastaların gebe kalması ve üreme yetenekleri bozulmaz.
İzlem
Semptom vermeyen, küçük boyutlarda olan myomlar düzenli olarak 3-6 aylık aralıklarla takip edilebilirler. Bu durumda hasta ileride karşılaşabileceği semptomlar açısından bilgilendirilmeli ve myomun boyut ve lokalizasyonu hakkında kayıt tutulmalıdır.
Cerrahi Tedavi, Myom Ameliyatı Nasıl Yapılır (Miyom Ameliyatı ) Myom / Miyom Ameliyatı Ankara
Cerrahi Tedavi Endikasyonları (Hangi miyomlar ameliyat edilir ? Miyomlar ne zaman ameliyat edilir )
Anormal Uterin Kanama
Tedavi edilemeyen anormal uterin kanama en sık cerrahi endikasyonudur. 35 yaş üstü kadınlarda cerrahi öncesi ayırt edici amaçlı probe küretaj yapılması yararlıdır.
Ağrı (Miyom karın ağrısı )
Dismenore, disparonia ve karın alt kadranında bası hissi gibi kronik ağrı nedeni olabileceği gibi myomlardaki torsion, dejenerasyon ve infarktlar akut ağrı nedeni de olabilir.
miyomlar kasık ve karın ağrısının önemli bir nedenidir. Kasık ağrısı ile birlikte adet düzensizliği veya kanama yoğunluğunda artış varsa mutlaka miyom açısından bir jinekoloğun görmesi gereklidir.
Üriner Semptomlar
Acil, sık idrar yapma, akut üriner retansiyon, hidroüreter, hidronefroz.
Büyüme
Premenopozal dönemde myomda ortaya çıkan hızlı büyüme veya postmenopozal dönemdeki herhangi bir büyüme.
İnfertilite (Miyom kısırlık yapar mı, miyom infertilite yapar mı)
Myomlu hastaların çok büyük bir bölümü normal gebe kalıp sağlıklı bir gebelik geçirebilirler. %2- 10 kadar infertil kadında tek anormal bulgu olarak myom tespit edilmektedir. Myomların fertiliteyi etkileyip etkilemedikleri açık olarak bilinmemekle beraber myomların myomektomi ile alınmasının olguların konsepsiyon şansını artırdığı ileri sürülmektedir.
Myom Boyutu (Miyom Büyüklüğü )
10- 12 gebelik haftası büyüklüğüne ulaşmış, servikal veya isthmik yerleşimli ise 5 cm’den büyük myomlarda cerrahi tedavi gereklidir.
miyomlar açık veya kapalı (laparoskopik ) olarak ameliyat edilebilir. kapalı ameliyata uygun olup olmadığını anlamak için mutlaka tecrübeli bir jinekoloğun değerlendirmesi gereklidir.
1. Rahim alınması, Histerektomi (Laparoskopik histerektomi ): Fertilitesini tamamlamış olan hastalarda tercih edilmelidir. Abdominal veya vajinal histerektomi yapılabilir. Vajinal histerektomide uterusun mobil olması önemlidir. Uterus ağırlığı 280 gramdan az olan leiomyoma, adenomyozis, anormal uterin kanama, ve prolapsuslu olgularda histerektomi sonuçları ateş ve enfeksiyon ile hastanede kalış süresi açısından değerlendirildiğinde vajinal histerektominin abdominal histerektomi ve laparoskopik yardımlı vajinal histerektomiye göre daha uygun olduğu bildirilmektedir.
2. Abdominal Myomektomi. Çocuk sayısını tamamlamamış, genç hastalarda tercih edilmektedir. Myom boyutu, lokalizasyonu veya ek pelvik patolojilere bağlı olarak bu her zaman mümkün olmayabilir dolayısıyla hastaya söz verilmemeli, karar operasyon sırasında verilmelidir. Laparotomi sırasında kanamayı azaltmak amacıyla uterin damarlara alt uterin segment hizasında turnike koyulmalı, uterin insizyon planı iyi yapılmalı ve anterior orta hat tek insizyon tercih edilmelidir.
3. Vajinal Myomektomi. Vajene doğmuş saplı submuköz myomlarda yapılabilir. Tümör infekte ve nekrotik ise vajinal histerektomi tercih edilmelidir.
4. Laparoskopik Myomektomi (LM). Daha az kan kaybı, postoperatif daha az adezyon gelişimi ve normal uterin anatomiyi bozmadan koruyabilme özelliklerinden dolayı laparotomiye tercih edilmektedir. Laparoskopik miyom ameliyatında deneyimli cerrah ve endoskopik sütürlere gereksinim vardır. LM elektif bir cerrahi yöntem olup intramural myomların 5cm’den küçük sayılarının da 3’ten az olması gereklidir. Açıklanan koşulların dışında laparotomi tercih edilmektedir. Bu operasyonu geçiren olguların gebeliklerinde özellikle 34.gebelik haftasından sonra uterin rüptürlerin meydana geldiği literatürde bildirilmektedir.Laparoskopik Myomektomi deneyimli ellerde başarı ile yapılabilir.
Kapalı (laparoskopik) miyom ameliyatlarının avantajları nelerdir ?
ankarada en iyi miyom ameliyatı yapan doktorlar
ankarada miyom ameliyatı yapan doktorlar
Laparoskopik miyom ameliyatı ve laparoskopik histerektomi (rahim ameliyatı ) Prof Dr Polat Dursun tarafından yıllardır Ankara’da başarılı olarak uygulanmaktadır ve Prof Dr Polat Dursun son 5 yıl içinde bine yakın hastayı laparoskopik olarak başarılı bir şekilde ameliyat etmiştir. Prof Dr Polat Dursun jinekolojik her tür ameliyatı başarı ile yapmaktadır. Prof Dr Polat Dursun Ankarada açık ve kapalı (laparoskopik ) yöntemle en iyi miyom ameliyatı yapan doktorlar arasındadır. Dr Polat Dursun miyom ameliyatlarını uygun hastalarda kapalı olarak yapmaktadır fakat bunu belirleyebilmek için mutlaka hastanın bir kez görülmesi ve ultrasonografi ile miyom büyüklük sayı ve yerinin belirlenmesi gereklidir. Miyom ameliyatı için Ankaradaki en deneyimli kadın doğum uzmanlarından birisidir.
5. Laparoskopik Leiomyoma Koagülasyonu (myolizıs). İlk kez 1986 yılında Almanya’da geliştirilmiş,1990’dan itibaren ABD’de kullanılmaya başlanılmış uygulama sonuçları literatüre 1992’den itibaren rapor edilmektedir. Laparoskopik myolizis işlemi sırasında leiomyomaların vasküler desteği bozularak stromal hasar meydana getirilerek etkili olunmaktadır. Bu işlemden önce hastalara myom boyutlarını küçültmek için 3 ay GnRHa tedavisi verilmektedir.
6. Laparoskopi Yardımlı Vajinal Histerektomi. Ondört haftalık gebelik boyutundaki iri myomlarda vajinal histerektomide morsellasyon sırasında infundibulo pelvik ligament içersindeki damarların kontrollü sütürasyon ve kesme işlemlerinde laparoskopiden yararlanılmakta ayrıca kesin vajinal histerektomi kontrendikasyonlu (daha önce pelvik cerrahi ve sezaryen geçiren, endometriosis, sınırlı genital organ mobilitesinde, şüpheli adneksiyel patolojilerde, belirgin uterin büyüklüklerinde) olguların operasyonlarında uygulanmaktadır. Laparoskopi yardımlı vajinal histerektomide supraservikal amputasyon sonrası uterin spesimen vajenden çıkarılmaktadır.
7. Histeroskopik Endometrial Ablasyon/Rezeksiyon. Endometriuma gelişim gösteren seçilmiş küçük submuköz myomlarda trans servikal myoma koagülasyonu (myolizis) ve rezeksiyonu şeklinde uygulanmaktadır. Lokal anestezi koşullarında uygulanan endometrial ablasyon sırasında minimal kanamalara sebep olma avantajı yanında hastaların menstrüel kanamalarının düzelmesi ile hemoglobin düzeylerinde önemli artışlar görülmektedir. Bu operasyonlar, histerektomiye gereksinimi de çok azaltmıştır. Bu operasyonu yapacak cerrahın, çok spesifik teknik özellikleri olan histeroskopik cerrahi gereçlerini kullanabilecek beceri ve deneyime sahip olması lazımdır.
Medikal Tedavi (Miyomlarda ameliyatsız tedavi yapılır mı ? ) Miyomlarda ilaç tedavisi, Miyom tedavisi ilaçları
Miyomlarda medikal tedavi miyomun yolaçtığı şikayetleri düzeltmek için uygulanır yoksa miyomu tamamen yok eden bir ilaç tedavisi henüz yoktur Bazı ilaçlar miyomu küçültebilir fakat bunlar kullanımı bırakıldıktan sonra miyom daha fazla büyüyebilir.
Miyomlarda bitkisel tedavi , şifalı tedaviler, hacamat veya soğan kürü denen tedavilerin miyomu tedavi etmesi söz konusu değildir. Miyomların tedavisi için bu konuda uzman hekimlerden yardım isteyiniz.
Hormonal Tedavi. Progesteron gibi ilaçlar myom üzerine direkt etkiden çok semptomları kontrol altına almak amacıyla palyatif olarak kullanılmaktadır.
Sağ femoral arterden lokal anestezi altında girilerek sol kommon iliak arter, sol internal iliak arter, anterior dal ve daha sonrada a. Uterina dijital substraction arteriografi altında selektif olarak myomu besleyen dallar polivinil alkol derivesi veya jelatin sünger partikülleri aracılığı ile embolize edilmektedir . Aynı işlem sağla. uterina için tekrarlanmaktadır. İşlemin genel anestezi gerektirmemesi, hastanın operasyondan 6 saat sonra taburcu edilebilmesi, abdomen açılmadığı için pelvik adezyonlara neden olmaması gibi avantajları bulunmaktadır. Ama uzun süreli tedavi sonuçları henüz mevcut değildir. Miyom embolizasyonunda miyom kaybolmaz miyomun büyüklüğü azalır ve yol açtığı şikayetlerde düzelme olabilir ama miyom yerinde durur ve zamanla tekrar büyüyebilir.
Miyomlarda bitkisel tedavi, soğan kürü tedavisi, hacamatla , sülükle miyom tedavisi gibi alternatif yöntemlerin yeri yoktur. Zaman ve para kaybıdır. Uygulanan alternatif tedavilerin karaciğer ve böbreklere toksik etkisi olabilir. Bu sebeple faydadan ziyade zarar verebilir.
Miyom ameliyat sonrası tekrarlar mı ?
Miyomların ameliyat sonrası tekrarlama riski %15-30 arasında değişmektedir ortalama %20 civarında kabul edilir. Bu sebeple ameliyatdan sonra 6 ay ara ile doktora gidilmesi gereklidir.
Miyom ameliyatlarından sonra en az 6 ay gebe kalınmaması önerilir ki gebelik sorasında rahim yırtılması riski olmasın.
miyom ameliyatı sonrası cinsellik genelde 3-6 hafta yasaklanır ve cinsel ilişkiye hastanın kanaması durduktan ve ağrısı geçip hasta iyileştikten sonra başlanması önerilir.
Miyom ameliyatları riskli ameliyatlar değildir ama her ameliyatın riski ve komplikasyonu olduğu bilinmelidir.
ADENOMYOZİS
Endometrial stroma ve glandların myometriumun içinde bulunmasını ifade eden patoloji bulgusudur. Etyolojisi bilinmemektedir. Genellikle 30 yaş üstü, multipar kadınlarda ortaya çıkmaktadır. Sıklığı histerektomi materyallerinde %8-40 arasında değişmektedir.
Patoloji
Uterus duvannda adenomyozise bağlı olarak daha sıklıkla diffüz olan kalınlaşma gözlenir. Daha çok uterus arka duvarında saptanmaktadır. Uterus kesildiği zaman kesit yüzeyinin dışarı doğru kabardığı, granüler bir görünüm ve küçük sarı, kahverengi renkli, kan veya sıvı içeren kistik yapılar olduğu gözlenir. Mikroskopik olarak endometrial adacıkların myometrium içine dağıldığı görülür. Endometrial adacıkların etrafında genellikle myometrial hipertrofi ve hiperplazi saptanır. Ektopik endometrial doku normal endometrium gibi siklik değişiklikler gösterebilir ama hormonal uyarıya yanıt farklı olduğundan dolayı aynı hastada bile ayrı odaklarda farklı histolojik yapı gözlenebilir.
Adenomyozis Belirtileri ve Klinik Bulguları
Adenomyozis olgularının %70’i semptom verirken %30 olgu raslantısal olarak histerektomi materyalinde saptanır. %50 olguda hipermenore, %30 olguda giderek artan dismenore mevcuttur. %20 olguda her iki semptom bir arada saptanır. Hipermenore myometrial kontraktilitenin ve uterusun venöz dönüşünün bozulmasına, dismenore ise mestruasyon sırasında adenomyozis odakları içine kanamaya bağlanmaktadır.
Adenomyozis hastalarının adet kanamaları uzun yıllardır bol ve pıhtılı olur. Adetleri aşırı ağrılı geçer. Ayrıca,kanamanın çok olmasına bağlı kansızlık ve buna bağlı halsizlik yorgunluk görülür.
Uterus pelvik muayenede normalden büyük, yumuşak ve özellikle premenstruel dönemde hassas olarak palpe edilir.
Tanı
Ultrasonografi: Özellikle uterus arka duvarda kalınlaşma ve kistik yapıların görülmesi uyarıcı olabilir.
Nükleer manyetik rezonans görüntüleme: Tanıda yardımcı ama pahalı bir yöntemdir.
Görüntüleme yöntemlerinin ve laboratuar testlerinin pek bir önemi yoktur. En önemli basamak şüphelenmektir.
Ayırıcı tanı
Gebelik, myoma uteri, endometrial kanser, endomerial polip, endometriozis, pelvik konjesyon sendromu (Taylor Sendromu).
Tedavi
Semptomları kontrol altına almak amacıyla oral kontraseptifler ve analjezikler kullanılmaktadır. Çoğu hastada bu tedavi yeterli sonuç vermez. Özellikle premenopozal donemdeki hastalarda menopoza dek zaman kazanmak amacıyla yararlı olabilir.
Adenomoyozis hastası çocuksuz ise ameliyat ile adenomyomektomi yapılır ama çocuk varsa kesin tedavisi ameliyat ile rahimin alınmasıdır.
Adenomyomektomi myom ameliyatlarına göre çok daha zor ve tecrübe gerektiren bir ameliyattır. Uygun yapılmazsa hastada şikayetler düzelmeyebilir.
Hasta ameliyat istemiyorsa kanamayı azaltmak için rahim içi progesteron salgılayan alet takılabilir veya hormon ilaçları verilebilir. Ama bu geçici bir çaredir.
Adenomoyozisde esas ve kesin olan tedavi histerektomidir.
ENDOMETRİAL POLİPLER (Rahim polibi, Uterus polibi, servikal polip )
Endometrium yüzeyinden uterin kaviteye veya uzağa çıkıntı gösteren çeşitli büyüklüklerde tek veya multiple doku kitlesi için kullanılan bir terimdir. Gross olarak polipler yuvarlak veya silindirik şekilde olup endometrial dokuya pedinkülle (ince bir sapla) veya sesil (geniş tabanlı) olarak bağlı olabilir. Boyutları 1-2mm çaptan bütün endometrial kaviteyi dolduran ve uterin kaviteyi genişleten büyüklüklerde olmaktadır. Poliplerin çoğunluğu fundal bölgeden köken alıp aşağı doğru uzanım gösterirler. Ender olarak endometrial polipler eksternal servikal os’tan dışarı çıkabilir, hatta seyrek olarak da vajinal introitus’a kadar uzanabilirler. Endometrial polipler çok nadiren malign transformasyon gösterir. Yapılan postmortem incelemelerde %10 uterusta polip tespiti yapılmıştır.
Endometrial poliplerin histogenezi tam olarak açıklanamamıştır. Bazal tabaka ile birlikte menstrüel dökülme esnasında in situ olarak kalan endometriumun cevapsız bölgeleri polip nidusu görevi yapabilir. Histolojik olarak çalışılan çok küçük polipler dahi oluşum mekanizması ile ilgili kabul edilebilir ipuçları vermemiştir. Endometrial poliplerin gelişimi üzerine östrojen ve progesteron hormonunun etkileri bilinmemektedir.
Rahim içi poliplerin Belirtileri , Poliplerin bulguları
Endometrial polipler genellikle semptomsuzdurlar. Endometrial polipleri uterus leiomyoma ve endometrial hiperplazi ile ilgili semptomlardan farklı olarak belirlemek güçtür. Endometrial polipler intermenstrüel, düzensiz kanama ve menorajinin nedenidir. Kahverengi vajinal akıntılar adet öncesi ve sonrası gelen kahverengi akıntılar rahim içi poliplerin önemli bir bulgudur. Spesifik olmayan anormal uterin kanamalar klinik tablonun semptomatik göstergesidir. Endometrial polipler ara-sıra postmenopozal kanamaya neden olurlar. Sıklık: Endometrial polipler yaygın olmasına karşın gerçek sıklıkları bilinmemektedir. Endometrial poliplere 12-81 yaş arasında rastlanılmakla birlikte çoğunlukla 29-59 yaşlarındaki kadınlarda saptanmaktadır.
Patoloji
Endometrial polipler gros olarak düzgün yüzeyli kırmızı veya oranj renkte, ovoid şekilde ve kadifemsi yapıdadır. Büyük polipler gittikçe incelen pediküle sahiptirler. Küçük polipler longitüdinal olarak kesildiğinde genellikle distal uçta yuvarlaklaşan silindirik bir siluet görülmektedir. Endometrial polipler çevre endometrium ile birlikte aynı renktedir. Ancak infarkt durumunda koyu kırmızı renk almaktadır. Endometrial polipler endometriumda olduğu gibi menstrüel siklusun fazına uygun olarak büyük poliplerin pedikülleri endometrial kavite apeksine tutunma eğilimindedir. Ancak bunun istisnaları da sık görülmektedir. Eğer çok sayıda dilate olmuş glandüler yapılar içeriyorsa polip kesitleri süngerimsi bir görünüme sahiptir. Polipin mikroskopik paterni şu yapıların karışımından oluşmaktadır. l.Dens fibröz doku, 2.Büyük ve kalın duvarlı vasküler kanallar, 3.Endometrial epitel ile katlanmış değişik sayı ve şekildeki gland benzeri alanlardan oluşan bu üç komponentin oranı oldukça farklı değişkenlik göstermektedir.
Fonksiyone bir uterustaki intakt bir polip yüzeyi, kavite içindeki endometriuma benzeyen endometrial tabaka ile örtülmüştür. Bu dış tabakanın hemen altında oldukça yaşlı görünümde glandüler komponentler bulunmaktadır ve bunlar menstrüel dökülme kanamasına katılmamaktadırlar. Yüzeyel epitelin skuamatöz metaplazisi sıktır. Bazal endometrial glandlara kıyasla yüzeyel epitel altı alan progesterona cevapsızdır, ancak progesterona cevap olarak garip şekiller oluşturan ve ileri derecede dilate olma eğiliminde oluşumlar olarak değerlendirilirler. Bu nedenle polip fragmantasyonu endometrial hiperplazinin kistik formları ile karıştırılmaktadır. Polipin distal veya bağlantı kısmı belirgin damar angorjmanı, stroma içine kanama, inflamatuar hücreler ve hatta yüzeyde ülserasyon gösterebilmektedir. Adenokarsinoma çok nadir de olsa genellikle pediküllerden biraz uzakta benign poliplerin içinde gelişebilmektedir.
Diğer taraftan benign polipler sıklıkla endometrial karsinoma ile birlikte görülmektedir. Bu nedenle postmenopozal kanamalarda uterustan çıkarılan zararsız görünümdeki polip varlığı, kavite içinde başka bir yerde daha ciddi bir lezyonun varlığını ekarte ettirmez. Örgü şeklinde birbirine geçmiş kas hücresi içeren polipler pedinküle adenomyom olarak adlandırılmaktadır. Genellikle bunlar uterus adenomyozisi ile birlikte bulunmaktadır. Aynı uterin kavite içinde polipler pedinküle leiomyom ile birlikte bulunabilir. Endometrial hiperplazi durumlarında dokunun aşırı büyümesi multiple polipozis olarak adlandırılan gros paterni oluşturur. Ve bu lezyonların küretajinda, bol miktarda materyel geldiği için adenokarsinomayı düşündürür.
Klinik Bulgular, Rahim içi poliplerin bulguları ve belirtileri, Rahimde polip nasıl anlaşılır
Semptom ve Bulgular. Uterusun normal boyutlarda olduğu ve düzenli olarak tekrarlayan menoraji öyküsü endometrial polip olasılığını düşündürür. Tahminen, santral vasküler komponentler içeren büyük polipler menstruasyon kanamasına katılmakta ve kan kaybının büyük bölümünü oluşturmaktadır. Polipler premenstrüel ve postmenstrüel minör kanamaların nedeni olabilir. Çünkü polipin endometrial kaviteye bağlantı ucu ilk dejenerasyona uğrayan ve en son yeni epitelle kaplanan bölgedir. Bu açıklama oldukça spekülatif olmasına rağmen, doğru gibi görülmektedir. Çünkü bir veya daha çok sayıda polipin çıkarılması ile adet kanaması miktarı ve süresi de azalmaktadır.
Kahverengi vajinal akıntılar adet öncesi ve sonrası gelen kahverengi akıntılar rahim içi poliplerin önemli bir bulgusudur. Polipler Ara kanaması, kanamaların düzensiz olması, kanama miktarının artması ve bazende ilişki sonrası kanama yapabilir. Rahim içi polipler gebeliğe hamile kalmaya engel olabilir ve kısırlık yapabilir.
Rahim içi poliplerin çoğu kanserleşmez ama oran olarak düşükte olsa rahim içi poliplerin kanserleşme ihtimali vardır.
Rahim içi poliplerin tedavi sonrası tekrarlama riski de vardır .
Tanı
Endometrial örnekleme: Endometrial polip, hiperplazi ve karsinoma riski altındaki anormal kanamalı kadınların değerlendirilmesi için uygulanmalıdır. Geçmişte anormal kanamaları tetkik amaçlı yaygın olarak kullanılan anormal kanamaları tetkik amaçlı kullanılan dilatasyon-küretaj (D&C) tekniği, yerini endometrial biyopsiye bırakmıştır. Endometrial poliplerin tanısı, genellikle uterin küretajlar ve histerektomi sırasında rastlantısal olarak belirlendiği gibi histeroskopi ile görülerek konulmaktadır.
X-Ray Bulguları. Histerogramda endometrial polipler, endometrial kontürde düzensizlik veya dolma defekti olarak görülmektedir.
Özel İncelemeler. Histeroskopik incelemede intrauterin rahim içi polipler çok net izlenmektedir. Tanı için endometrial biyopsiler yetersizdir. Çünkü mobil polipler çok kolay kaçırılmaktadır.
Rahimde Polip Tedavisi, Polip Ameliyatı, Histeroskopi ile polip alınması çıkartılması
Küretaj. Endometrial polipler uterin küret ve grasping forseps ile çıkarılabilmektedir. Çok büyük polipler ise tabanlarından makas ile ayrılmalıdır. Endometrial polipler genellikle, nedeni bilinmeyen endometrial kanamalara tanı koymak ve tedavi etmek amacı ile yapılan endometrial küretaj esnasında tesbit edilip çıkarılmaktadır. Bu şekilde görülen polipler ayrı bir spesmen halinde patolojiye gönderilmelidir. Çünkü bu fokal doku örneğinin en önemli kısmı olabilir. Küretaj esnasında polip varlığını gözden kaçırmamak için küretajdan önce endometrial kavite grasping forseps ile eksplore edilmelidir. Bütün bu önlemlere rağmen uterin kavite içinde intakt polip kalabilmektedir.Bunlar persistan menoraji nedeni ile yapılan histerektomiden sonra tespit edilmektedir.
Histeroskopi. Yukarıda açıklanan problemleri elimine etmiştir. Postmenopozal kadınlarda aniden başlayan kanama ve genellikle buna eşlik eden kramp tarzında abdominal ağrı büyük bir polipin pedikül infarktına veya kopmasına bağlı olarak ortaya çıkan santral arter erozyonuna bağlı olabilir. Bu tip kanamalarda kanamanın süresi sınırlıdır ve hayati tehlikesi yoktur. Eksternal servikal os’dan dışarı çıkmış olan poliplere kolayca tanı konulabilmektedir. Eğer polipin orjini tam olarak tesbit edilememiş ve servikse ulaşmamış ise lezyon ameliyathanede ve anestezi altında histeroskopik polipektomi ile çıkarılmalıdır. Çünkü serviks dilate edilebilir ve sapından tutularak uterin kaviteye olan bağlantı yeri bulunabilir. Aynı seansta diğer polipleri de almak ve kanama varsa nedenini araştırmak amacı ile küretaj da yapılmalıdır. Histeroskopi ile rahim içi ve servikal polipler kolaylıkla tedavi edilir ve hasta ertesi gün günlük hayatına döner ve çalışabilir . Histeroskopik polip ameliyatları Prof Dr Polat Dursun tarafından Ankara’da yıllardır başarı ile uygulanmaktadır.
Histerektomi. Benign polipler için basit bir eksizyon yeterlidir. Eğer karsinoma in situ alanları varsa veya adenokarsinoma tesbit edilmişse veya premenopozal hastalarda eğer polip alındıktan sonra kanama devam ediyorsa histerektomi yapılmalıdır. Prognoz: Görünüş mükemmel bile olsa polipler tekrarlayabilir.
Laparoskopik myomektomi Prof Dr Polat Dursun tarafından yıllardır başarılı olarak uygulanmaktadır.
Laparoskopik histerektomi Prof Dr Polat Dursun tarafından yıllardır Ankara’da başarılı olarak uygulanmaktadır ve Prof Dr Polat Dursun son 5 yıl içinde bine yakın hastayı laparoskopik olarak başarılı bir şekilde ameliyat etmiştir.
Histeroskopi nedir nasıl yapılır ? Histeroskopi videosu, Histeroskopi Ankara, Polip tedavisi Ankara, Polip Çıkartılması
video: myom ve yumurtalık kistleri tanı ve tedavisi ile ilgili TRT Avazdaki programım
Ofis histeroskopi ile polip tedavisi Ankarada Prof Dr Polat Dursun tarafından yıllardır başarı ile uygulanmaktadır.
Prof Dr Polat Dursun’a polip nedir, ofis histeroskopi nedir nasıl yapılır, polip kanserleşir mi, miyom nedir, miyom belirtileri nelerdir, miyom tedavisi, miyom alınması, ca-125 yükselmesi, doğuma engel mi, gebelik ve myom, miyom ağrısı, makatda ağrı yapar mı ve miyom ameliyatı
hakkında sorularınızı www.polatdursun.com dan sorabilir veya 0534 5170556 numaralı telefondan sorabilirsiniz.
miyom nasıl yok edilir , miyom tedavisi , miyom kaç santim olunca alınır , miyom nedir belirtileri nelerdir , miyom neden oluşur, miyom tedavi edilmezse ne olur
miyom ameliyatı videosu, miyom ağrısı nereye vurur, endometrial polip tedavisi , rahimdeki polip kansere dönüşür mü , rahim ağzı polip alınmazsa ne olur , endometrial polip hakkındaki tüm sorular, endometrial polip ameliyatı , rahimde polip kanser midir endometrial polip ameliyatı sonrası rahimde polip ameliyatı sonrası
KAYNAKLAR
Altıntaş A. Uterusun benign hastalıkları, in: Kişnişçi HA, Gökşin E, Durukan T, Üstay K, Ayhan A, Gürkan T, Önderoğlu LS. (Eds) Temel
Kadın Hastalıkları ve Doğum Bilgisi. Ankara: Güneş Kitabeyi. 1996, p:801-809.
Amy JJ.Vaginal hysterectomy.NatI Med J india 1997, 10(3):126-127.
Arcangeli S, Pasquarette MM, Gravid uterine rupture after myoiysis. Obstetrics and Gynecology 1997,89:857.
Atasü T, Şahmay S. Uterusun selim hastalıkları, in: Jinekoloji. İstanbul; Universal Dil Hizmetleri ve Yayıncılık AŞ, 1996, p: 281- 291.
Badawy SZ, Etman A, Singh M, Murphy K, Mayelll T, Philadeiphia M Uterine artery embolization: the röle in obstetrics and gynecology.
Clinlmaging2001,25(4):288-295. independent study). Philadeiphia: Harwall Publishing A Warely Company, 1993, p: 311-314,5. BeckJr.WW.
Myomata uteri. In:Obstetrics and gynecology 3″1 ed. (The National medical series for
Binkert CA, Andrews RT, Kaufman JA. Utility of nonselective abdominal aortography in demonstrating ovarian arterycollaterals in patients
undergoing uterine artery embolization for fibroids. J Vasc lntervRadiol2001,12(7):841-845.
Bolaji II. Rafla NM, Mylotte MJ. Classical caesarean section through the posterior uterine vrall.lr J Med Sci 1992,161(2):46-47.
Buttram VC., Reiter RC. Uterine leiomyomata: Etiology, symptomatology and management, Fertil Steril. 1981, 36 : 433- 445.
Chuang J, Tsai HW, Hwang JL Fetal compression syndrome caused by myoma in pregnancy: a case report. Açta Obstet Gynecol Scand 2001,80(5):472-473.
Coutinho EM.Treatment of large tibroids with high doses of .Gynecol Obstet Invest 1990, 30(1):44-47.
Creasman WT. Disorders of the uterine corpus. in: Scott JR., Disaia PJ,, Hammond CB., 11. SpellacyWN. (Eds) Danforth’s Obstetrics and
Gynecology 71″ ed. Philadeiphia: JP Lippincott Company, 1994,p: 925-940.
Cressini C, Artuso A. Repetti F, Reale D, Pezzica E. Hysteroskopic diagnosis in patients with abnormal uterine hemorrhage and previous endometrial curettage. Minerva Ginecol 1992,44:233-235.
Deligdisch L, Hirschmann S, Altcnek A. Fertil Steril 1997, 67(5):837-841.
Dubisson JB, Chapron CH, Fauconnier A. Laparoscopic myomectomy. in: Sutton C, Diamond MP. (Eds.) in Sutton C., Diamond MP. (Eds) Endoscopic surgery for gynecologist 2″0 ed. London: B Saunders Company Ltd, 1998, p:272-279.
Dubisson JB, Chapron CH. Laparoscopic myomectomy: a good tecnique when correctiy indicated. Hum Reprod 1996,11:934-935.
Farrer-Brown G, Beilby J, Tarbit MH. The vascular patterns in myomatous uteri. J Obstet Gynaecol Br Commonw. 1970,77: 967-975.
Febo G, Tessarolo M, Leo L, Arduino S, Wierdis T, Lanza L Surgical management of leiomyomata in pregnancy. Clin Exp Obstet Gynecol 1997, 24(2):76-78.
Friedman AJ, Hoffman Di, Comire F, Browneller RW, Miller JD. L. acete depot: a double-blind, placebo-controlled, muiticenter study. Obstet Gynecol 1991, 77:720-725.
Fujiwara T, Kobayashi H, Fujii S, Konisni J. Unusual appearances of uterine leiomyomas: MR imaging findings and their histopalhologic backgrounds. Radiographics 1999,19 Spec No:S131-45.
Garcia CR. Management of the symptomatic fibroid in women older than 40 years of age, Hysterectomy or myomectomy? Obstet Gynecol Clin
North Am 1993 Jun, 20(2):337-348.
Godfrey CD, Zbella EA. Uterine necrosis after uterine artery embolization tor leiomyoma. Obstet Gynecol 2001,98(5 Pt 2):950-952.
Goldfarb HA, Fanarjian NJ. Laparoscopic-assisted vaginal hysterectmy: a case report and literature reviev/JSLS. 2001,5(1):81-85.
Goldfarb HA. Combining myoma coagulation with endometrial ablation/resection reduces subsequent surgery rate. JSLS 1999, 3(4):253-260.
Golfarb H. Nd: YAĞ Laser laparoscopic coagulation of symptomatic myomas. J Reprod Med 1992, 36:636-638.
Harris WJ. Uterine dehiscence fallowing laparoscopic myomectomy. Obstet Gynecol 1992, 80:545-546.
Hillard PA. Benign disease of the uterus- Leimyoma uteri and the hysterectomy. in: Stovall TG, Summitt RL, Beckman CRB., Ling FW. (Eds)
Clinical Manual of Gynecology 2″’1 ed. NewYork: McGrawHill,1992,p:91-115.
Johns DA. Laparoscopic assisted vaginal hysterectmy. in: Sutton C, Diamond MP. (Eds.) in: Sutton C., Diamond MP. (Eds) Endoscopic surgery for gynecologist 2^d ed. London: B Saunders Company Ltd, 1998, p.300-307,
Justesen P, Lund N, Andersen PE, Elle B, Jensen CF. Endovascular treatment of uterine fibromas. Ugeskr Laeger 2001,163(33):4371-4374.
Katsumori T, Nakajima K, Mihara T, Tokuhiro M. initial experience with use of tris-acryl gelatin microspheres for uterine artery embolization for leiomyomata. J Vasc interv Radiol 2001, 2(9):1059-1063.
Katz VL, Dotters RC, Droegemueller W. Complications of uterine leimyomas in pregnancy. Obstet Gynecol. 1989,73: 593- 596.
Keyoung JA, Levy EB, Roth AR, Gomez-Jorge J, Ghang TC, Spies JB. intraarterial lidocaine for pain control after uterine artery embolization for leiomyomata. J Vasc interv Radiol 2001, 12(9):1065-1069.
Kovac SR, Cruikshank SH, Retto HF. Laparoscopy-assisted vaginal hysterectomy. Journal of Gynecologic Surgery 1990, 6:185-193.
Kovac SR. Hysterectomy outeomes in patients with similar indications. Obstet Gynecol 2000, 96:787-793.
Lacey CG. Benign disorders of the uterine corpus. in: Pernoli ML (Ed) Current Obstetric & Gynecologic diagnosis & treatment 7111 ed.
Connecticut Appieton & Lange Medical book, 1991, p;732- 745.
Lee SB. Benign conditions of the myometrium (Leiomyomas and adenomyosis). in: Priver MS. (Ed) Manual of gynecologic oncology and gynecology. Boston: A Liftle Brown and Company, 1989, p: 250- 257.
Loffer FD. Hysteroscopy with selective endometrial sampling compared with D&C for abnormal uterine bleeding: the value of a negative hysteroscopic view. Obstet Gynecol 1989, 73:16-20.
Ludwig M, Baumann P, Wolter-Kolbert F, Bauer O, Felberbaum R, Gembruch U, Diedrich K. Pregnancy and extreme myomatous uterus—conservative management. Zentralbl Gynakol 1996, 118(9):523-529.
Lumsden MA. Embolization versus myomectomy versus hysterectomy: vVhich is best, when? Hum Reprod 2002,17(2):253-259.
Lurie S, Gorbacz S, Gaspi B, Borenstein R. Parasitic leiomyoma: a case report.Clin Exp Obstet Gynecol 1991,18(1):7-8.
Machan L, Martin M. Uterine artery embolization to treat uterine fibroids. Can Assoc Radiol J 2001, 52(3):183-187
Mackay E.V., Beischer N.A., Cox LW.,Wood C. Benign disorders of the uterus. in:, lllusrated Textbook of the Gynecology. Sydney: W.B. Saunders Company, 1983, p: 331-345.
Maheux R, Guiiloteau C, Lemay A., Batside A., Fazekas ATA. Luteinizing hormone releasing hormone agonist and uterine leimyoma: A pilot study. Am J Obstet Gynecol. 1985,152:1034-1038,
Makar AP, Meulyzer PR, Vergote IB, Schatteman EA, Huyghe ML, Meeuwis LA. A case report of unusual complication of myomatous uterus in pregnancy: spontaneous perforation of myoma after red degeneration. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 1989, 31(3):289-293.
McCarthy S. MR imaging of the uterus, Radiology. 1989,171:321-322.
McLennan C.E. Disorders of the uterine corpus. in: Current Obstetrics & Gynecology & Diagnosis & Treatment. Benson R.C. Ed. Lange Medical Publications Los Altos, California, 1976, p: 196-205.
McLucas B. Embolization of myomas. in: Sutton C., Diamond MP. (Eds) Endoscopic surgery tor gynecologist 2″^ ed. London: B Saunders Company Ltd, 1998, p: 687- 692.
Michalas SP, Oreopoulou FV, Papageorgiou JS.Myomectomy during pregnancy and caesarean section. Hum Reprod 1995, 10(7):1869-70.
Murase E, Siegelman ES, Outwater EK, Perez-Jaffe LA, Tureck RW. Uterine leiomyomas: histopathologics features, MR imaging findings, differantial diagnosis and treatment. Radiographics 1999, 19(5):1179-1197.
Nevadunsky NS, Bachmann GA, Nosher J, Yu T. Women’s decision-making determinants in choosing uterine artery embolization for symptomatic libroids. J Reprod Med 2001,46(10):870-874.
Overstreet EW. Clinical aspects of endometrial polyps. Surg din NorthAm. 1962,42:1032.
Phelan JP. Myomas and pregnancy. Obstet Gynecol Clin North Am 1995,22(41:801-805.
Philips DR. Laparoscopic leiomyoma coagulation-myoiysis. in: Sutton C, Diamond MP. (Eds.) in Sutton C., Diamond MP. (Eds) Endoscopic surgery tor gynecologist 2″0 ed. London: B Saunders Company Ltd, 1998, p.288-288.
Rolfini G. Clinical and ultrasonographic implications of uterine leiomyomatosis in pregnancy.Clin Exp Obstet Gynecol 1995, 22(4):293-297.
Rutgers JL, Spong CY, Sinow R, Heiner. L. acetate treatment and myoma arterial size. J Obstet Gynecol 1995, 86(3);386-388.
Salerno S, Belli AM. Percutaneous treatment of uterine fibroleiomyomas: anaiysis ot complications and quality of life after embolization. Radiol Med (Torino) 2001,101(5):360-364.
Shlansky-Goldberg R, Cope C. A new twist on the Waltman loop (or uterine fibroid embolization. J Vasc interv Radiol 2001,12(8):997-1000.
Simon FA Jr. Leiomyomas in pregnancy. Am Fam Physician 1988, 37(2):163-166.
Soysal ME, Soysal SK, Vicdan K. Thermal balloon ablation in myoma-induced menorrhagia under local anesthesia. Gynecol Obstet Invest. 2001, 51(2): 128-133.
Spies JB, Benenati JF, Worthington-Kirsch RL, Pelage JP. Uterine artery embolization using gelatin sponge particles alone for symptomatic uterine fibroids: midterm results. AJR 2002, 178(1):135-139.
Steams HC. Uterine myomas: clinical and pathologic aspects. PostgradMed.1972,51:165.
Stovall T.G. Leiomyomata ıiteri. in: Zuspan F.P, Ouiiligan E.J. (Eds) Current Therapy in Obstetrics and Gynecology. 4th ed. Philadelpnia: W.B. Saunders Company, 1994, p: 77-80.
Struzziero E, Corbo M. Fibroma in pregnancy. Minerva Ginecol 1996,8(1-2):15-16.
Şişkin GP, Tublin ME, Stainken BF, Dowling K, Dolen EG. Uterine artery embolization for the treatment of adenomyosis: clinical response and evaluation with MR imaging. AJR 2001, 177(2):297-302
Ueda H, Togashi K, Konishi l, Kataoka ML, Koyama T, Fujiwara T, Kobayashi H, Fujii S, Konishi J. Unusual appearances of uterine leiomyomas: MR imaging findings and their histopathologic backgwrounds. Radiographics 1999,19 Spec No:S131-45.
VVhitfield CR. Benign lumours of the uterus. in: Dewhurst’s Tex1book of obstetrics and gynaecology for postgraduates. Oxford: English language book society/ Blackwell Scientific Publications, 1986, p: 726- 732.
Wittich AC, Salminen ER, Yancey MK, Markenson GR. Myomectomy during eariy pregnancy. Med. 2000, 165 (2): 162-164.
Yen YK, Liu WM, Yuan CC, Ng HT. Gomparison of two procedures for laparoscopic-assisted vaginal hysterectomy of large myomatous uteri. J Am Assoc Gynecol Laparosc 2002, 9(1):63-69.
etiketler:
miyom ameliyatı için en iyi doktor
ankarada miyom ameliyatı yapan doktor
miyom ameliyatı için en iyi doktor
miyom doktorları
miyom ameliyatı en iyi doktor
miyom ameliyatı ankara
kapalı miyom ameliyatı
miyom uzmanı doktor
ankarada en iyi miyom ameliyatı yapan doktor
endometriozis ameliyatı ankara
çikolata kisti konusunda uzman doktor
çikolata kisti doktor tavsiye ankara
çikolata kistinde uzman doktor
çikolata kisti ameliyatı yapan en iyi doktor
çikolata kisti doktor tavsiye ankara
çikolata kisti en iyi doktor
çikolata kisti ameliyatı yapan en iyi doktor
miyom ameliyatı doktor tavsiyesi
kapalı miyom ameliyatı yapan hastaneler
ankarada en iyi miyom ameliyatı yapan doktorlar
kapalı miyom ameliyatı yapan hastaneler
ankarada en iyi miyom ameliyatı yapan doktorlar
miyom ameliyatı fiyatları 2017
kapalı miyom ameliyatı yapan hastaneler
ankarada en iyi miyom ameliyatı yapan doktorlar
ameliyatsız miyom tedavisi yapan hastaneler
kapalı miyom ameliyatı yapan hastaneler
ameliyatsız miyom tedavisi yapan hastaneler
kapalı miyom ameliyatı yapan hastaneler
ankarada en iyi miyom ameliyatı yapan doktorlar