Çikolata kisti yani endometriozis gebeliğin yerleştiği rahimdeki, iç dokusunun vücudun başka bir bölümünde özellikle yumurtalıklarda yerleşmesiyle oluşur. Çikolata kisti yani diğer adıyla endometriozis hastalığı olarak tanımlanan rahatsızlık vücutta başka alanları da etkileyebilir. Yumurtalıklarda oluşan kistlerin iç yapısı aynen rahim dokusu gibidir. Kadındaki üreme hormonlarına karşı, aynı rahim iç dokusunun verdiği yanıtı verir. Her adet dönemi geldiğinde, kistin içinde kanama meydana gelir. Bu kanama içerde birikerek, zaman içinde koyu kıvamda ve kahverengi bir sıvı halini alır. Bu sıvının erimiş çikolatayı andırması yüzünden, bu kistlere çikolata kisti diye adlandırılır.
Çikolata kistleri bazı hastalarda herhangi bir olumsuz belirtiye neden olmadan ilerleme gösterebilir ya da hastalarda adet döneminde ve cinsel ilişkide ağrı kesicilerle geçmeyen şiddetli ağrılara, adet düzensizliğine ya da gebe kalamamaya neden olabilir. Bu nedenle belirti vermeyen, ancak herhangi bir şekilde tespit edilen kistler tedavide sadece gözlem yapılarak takip edilir. Kadının yaşam kalitesini düşürecek etkileri olan ve çocuk sahibi olmasını etkileyen kistler için, uygun tedavilerden faydalanılır. Hastanın yaşına, hamile kalma isteğine ve belirtilerin rahatsızlık derecesine, kistin büyüklüğüne, çocuk sahibi olup olmamasına ve ağrının şiddetine göre uygulanır. Bazı hastalarda sadece ilaç tedavileri yapılırken, bazılarında cerrahi uygulamalar gündeme gelebilir. Bazı hasta gruplarında ise, hem ilaç tedavisi, hem de cerrahi uygulamalar bir arada uygulanabilir.
Çikolata kistinin oluşma nedenleri arasında en fazla genetik nedenlerin yer aldığı düşünülmektedir. Çikolata kisti daha çok üreme dönemindeki kadınların %10’unda görülebilmektedir. Kısırlık problemi ile karşı karşıya kalan kadınların %20-40’ında neden, çikolata kisti olarak saptanmaktadır.
Kan tetkikleri ve ultrasonografi ile inceleme sonucunda belirlenen çikolata kisti için kesin tanı, patolojik değerlendirme sonucunda konulabilir. Genellikle jinekolojik ultrason görüntülerindeki görünümü ile kolayca saptanabilmektedir.
Yoğun ağrı ile gerçekleşen adet kanamaları, cinsel birliktelik anında ağrı hissi gibi belirtiler ile ortaya çıkan çikolata kisti bazı vakalarda herhangi bir belirtiye yol açmadan da gelişebilir ve jinekolojik muayene anında saptanabilir.
Ağrı şikayeti olan kadınlarda: Bu hastalar için en etkili olabilecek tedavi cerrahi uygulamalardır. Uygulanan cerrahi girişimin laparoskopik (kapalı ameliyat) olarak yapılması, alınan sonuçlara ve hastaların konforu açısından, karın bölgesinin açılarak yapılan açık ameliyata göre daha avantajlı kabul edilmektedir. Günümüzde laparoskopi çikolata kisti tedavisinde altın standart olarak görülmektedir. Yapılan cerrahi girişimde çikolata kisti çıkarılmalı, meydana gelmiş olan yapışıklıklar açılmalı ve diğer endometriozis odaklarının yok edilmesi sağlanmalıdır. Ameliyat sırasında hastanın yumurtalık kapasitesine zarar verilmemesi için, mümkün olduğu kadar atravmatik yöntemlerin kullanılmasına özen gösterilmelidir. Ameliyat sırasında özellikle rektovajinal septum alanı olan rahim arkası ile kalın bağırsak arasında kalan bölgedeki derin endometriozis gözden kaçmış olabilir. Bu durumda hasta ameliyat edilse de, ağrıların geçmediği bir durum söz konusu olur. Bu nedenle laparoskopi yapılırken, bu alanın özenli bir şekilde gözden geçirilmesi gerekir.
Çikolata kisti için uygulanan tıbbi tedavilerin hedefi kistlerin östrojen hormonuna bağımlı olması nedeniyle, etkilerinin azaltılmasıdır. Bu sayede hastada yumurtlamanın baskılanması, belirli bir süre adet kanamalarını durdurarak hastanın rahatlatılması ve kistlerde gerileme olması sağlanır. İlaç tedavileri sırasında doğum kontrol hapları, GnRH analogları gibi ilaçlar kullanılır. Hastada meydana gelen ağrılarda azalma olması için, ilaç tedavisinin uzun süre kullanılması tavsiye edilir. Uygulanan tedaviyle çikolata kistleri tamamen yok olmaz. Ancak çikolata kisti nedeniyle oluşan olumsuzlukların baskılanması söz konusu olur. Tedavinin sona erdirilmesiyle hastaların şikayetleri yeniden etkili olmaya başlar. Ancak ilaçların kullanılmasıyla ağrı şikayeti olan hastaların yaklaşık % 80 inde ağrılarda hafifleme meydana gelir. Bu ilaçların bırakılmasından sonra, olumsuz etkiler yeniden görülmeye başlar. Fakat kadının bu süreçte rahatlamasına yardımcı olurlar.
Doğum kontrol haplarının kullanımı: Hastalarda bu hapların kullanımı adet döngüsünü düzenli bir hale getirmekte, kanama miktarını azaltarak, kist tedavisinde etkili olarak kullanılabilir. Hapların etkisiyle endometriotik odaklar baskılanmakta, kasıklarda oluşan ağrılar giderilmekte ve adet kanamalarındaki kramplar etkisini yitirmektedir. Ancak ilaçların yüksek dozda östrojen içerenlerinin yan etkisinin olması ve tedavinin sonucunda kısıtlı etkilerinin olması yüzünden, günümüzde fazla tercih edilerek kist tedavisinde kullanılmamaktadır. Fakat daha az oranda östrojen içerenleri hem hastalığın ilerlemesini durdurur, hem de hastalığı etkilerinin geçici de olsa iyileşmesini sağlar. Ancak çikolata kisti olan hastaların çocuk sahibi olma isteğinin olması halinde, bu hapların kullanılması tedavide uygun bir yaklaşım değildir. Hapların en az dokuz ay ya da fazla süre kullanılması halinde, kist etkisiyle oluşan ağrılar % 80-90 oranında etkisini azaltır.
Ağrı şikayeti olan kadınlarda: Bu hastalar için en etkili olabilecek tedavi cerrahi uygulamalardır. Uygulanan cerrahi girişimin laparoskopik (kapalı ameliyat) olarak yapılması, alınan sonuçlara ve hastaların konforu açısından, karın bölgesinin açılarak yapılan açık ameliyata göre daha avantajlı kabul edilmektedir. Günümüzde laparoskopi çikolata kisti tedavisinde altın standart olarak görülmektedir. Yapılan cerrahi girişimde çikolata kisti çıkarılmalı, meydana gelmiş olan yapışıklıklar açılmalı ve diğer endometriozis odaklarının yok edilmesi sağlanmalıdır. Ameliyat sırasında hastanın yumurtalık kapasitesine zarar verilmemesi için, mümkün olduğu kadar atravmatik yöntemlerin kullanılmasına özen gösterilmelidir. Ameliyat sırasında özellikle rektovajinal septum alanı olan rahim arkası ile kalın bağırsak arasında kalan bölgedeki derin endometriozis gözden kaçmış olabilir. Bu durumda hasta ameliyat edilse de, ağrıların geçmediği bir durum söz konusu olur. Bu nedenle laparoskopi yapılırken, bu alanın özenli bir şekilde gözden geçirilmesi gerekir.
Çikolata kisti için uygulanan tıbbi tedavilerin hedefi kistlerin östrojen hormonuna bağımlı olması nedeniyle, etkilerinin azaltılmasıdır. Bu sayede hastada yumurtlamanın baskılanması, belirli bir süre adet kanamalarını durdurarak hastanın rahatlatılması ve kistlerde gerileme olması sağlanır. İlaç tedavileri sırasında doğum kontrol hapları, GnRH analogları gibi ilaçlar kullanılır. Hastada meydana gelen ağrılarda azalma olması için, ilaç tedavisinin uzun süre kullanılması tavsiye edilir. Uygulanan tedaviyle çikolata kistleri tamamen yok olmaz. Ancak çikolata kisti nedeniyle oluşan olumsuzlukların baskılanması söz konusu olur. Tedavinin sona erdirilmesiyle hastaların şikayetleri yeniden etkili olmaya başlar. Ancak ilaçların kullanılmasıyla ağrı şikayeti olan hastaların yaklaşık % 80 inde ağrılarda hafifleme meydana gelir. Bu ilaçların bırakılmasından sonra, olumsuz etkiler yeniden görülmeye başlar. Fakat kadının bu süreçte rahatlamasına yardımcı olurlar.
Doğum kontrol haplarının kullanımı: Hastalarda bu hapların kullanımı adet döngüsünü düzenli bir hale getirmekte, kanama miktarını azaltarak, kist tedavisinde etkili olarak kullanılabilir. Hapların etkisiyle endometriotik odaklar baskılanmakta, kasıklarda oluşan ağrılar giderilmekte ve adet kanamalarındaki kramplar etkisini yitirmektedir. Ancak ilaçların yüksek dozda östrojen içerenlerinin yan etkisinin olması ve tedavinin sonucunda kısıtlı etkilerinin olması yüzünden, günümüzde fazla tercih edilerek kist tedavisinde kullanılmamaktadır. Fakat daha az oranda östrojen içerenleri hem hastalığın ilerlemesini durdurur, hem de hastalığı etkilerinin geçici de olsa iyileşmesini sağlar. Ancak çikolata kisti olan hastaların çocuk sahibi olma isteğinin olması halinde, bu hapların kullanılması tedavide uygun bir yaklaşım değildir. Hapların en az dokuz ay ya da fazla süre kullanılması halinde, kist etkisiyle oluşan ağrılar % 80-90 oranında etkisini azaltır.
adet sancısı (dismenore), adet dışı kasık ağrısı (pelvik ağrı ), ağrılı cinsel ilişki (disparaneu), dışkılama sırasında ağrı (dişşezi ), infertilite (gebe kalamama) , sık idrara çıkma, idrarda kan olması (hematüri ), dışkıda kan olması , dışkının kalibrasyonunda incelme , siyatik sinir tutulumuna bağlı siyatik ağrısı gibi bulgular görülebilir
Tüm endometriozis ameliyatları zor ve dikkatle yapılmaıdır ama özellikle idrarda kan gelmesi, ilişkide aşırı ağrı olması ,dışkıda kan gelmesi veya siyatik sinir tutulumu olan hastaların ameliyatları çok zordur ve deneyimli jinekologlarca yapılmalıdır.
Endometriozis infertilitenin en önemli nedenlerinden birisidir. Küçük boyutlarda olsa bile çocuk olmasına değişik mekanizmalarla engel olabilir. Yapılan çalışmalarda minimal endometriozis olsa bile laparoskopik olarak tedavi edilmesi çocuk sahibi olma olasılığını arttırmıştır.
Yumurtalıkda endometrioma denen kistler olduğunda yaklaşım konusu tartışmalıdır. Eskiden bilimsel bilgi 3 cm olan endometiromaların mutlaka ameliyat edilmesi şeklinde iken son zamanlarda burdaki kist çapı 5 cm e kadar çıkmıştır. Endometrioması olann hastalarda hastanın yaşı, ağrısı, çocuk isteği , infertilite olup olmaması, ca 125 yüksekliği, kistin içinde tümör şüphesi ve eşlik eden semptomlaa göre tedavi bireyselleştirilerek hasta ile birlikte karar verilir.
Çikolata kisti yani endometriozis gebeliğin yerleştiği rahimdeki, iç dokusunun vücudun başka bir bölümünde özellikle yumurtalıklarda yerleşmesiyle oluşur. Çikolata kisti yani diğer adıyla endometriozis hastalığı olarak tanımlanan rahatsızlık vücutta başka alanları da etkileyebilir. Yumurtalıklarda oluşan kistlerin iç yapısı aynen rahim dokusu gibidir. Kadındaki üreme hormonlarına karşı, aynı rahim iç dokusunun verdiği yanıtı verir. Her adet dönemi geldiğinde, kistin içinde kanama meydana gelir. Bu kanama içerde birikerek, zaman içinde koyu kıvamda ve kahverengi bir sıvı halini alır. Bu sıvının erimiş çikolatayı andırması yüzünden, bu kistlere çikolata kisti diye adlandırılır.
Çikolata kistleri bazı hastalarda herhangi bir olumsuz belirtiye neden olmadan ilerleme gösterebilir ya da hastalarda adet döneminde ve cinsel ilişkide ağrı kesicilerle geçmeyen şiddetli ağrılara, adet düzensizliğine ya da gebe kalamamaya neden olabilir. Bu nedenle belirti vermeyen, ancak herhangi bir şekilde tespit edilen kistler tedavide sadece gözlem yapılarak takip edilir. Kadının yaşam kalitesini düşürecek etkileri olan ve çocuk sahibi olmasını etkileyen kistler için, uygun tedavilerden faydalanılır. Hastanın yaşına, hamile kalma isteğine ve belirtilerin rahatsızlık derecesine göre uygulanır. Bazı hastalarda sadece ilaç tedavileri yapılırken, bazılarında cerrahi uygulamalar gündeme gelebilir. Bazı hasta gruplarında ise, hem ilaç tedavisi, hem de cerrahi uygulamalar bir arada uygulanabilir.
Endometriozis bir kanser olmamasına rağmen over kanseri belirteci ve takip markeri olan ca 125 i yükseltir. Bu durum bazen over kanseri ile karışabilir.
Pankreas tümörlerinde yükselen ca 19-9 da endomtriozisde yükselebilir.
Endometriozisde şiddetli adet ağrıları olur Hastalık bazen adenomyozis ile birlikte görülür ve bu da adet kanamalarının hem aşırı ağrılı hemde yoğun olmasına sebep olabilir.
Laparoskopik endometriozis cerrahisi tecrübeli jinekologlar tarafından uygulanmalıdır. Aksi takdirde kist tekrarlama riski daha yüksek olabilir ve over rezervi azalması gerçekleşebilir ki bu durumda hastanın overleri ikinci bir ameliyat gerektirirse çocuk sahibi olma yeteneği bozulabilir veya ağrı sebebi ile ameliyat oluyorsa ağrısı tam geçmeyebilir.
Prof Dr Polat Dursun derin pelvik endometriozis konusunda Türkiye’deki en deneyimli laparoskopik cerrahlardan birisidir. Son 5 yıl içinde Ankara’da bine yakın laparoskopik cerrahi uygulamış ve çok sayıda endometriozis ve kanser hastasını laparoskopik ameliyat ile başarı ile tedavi etmiştir. Endometrioma cerrahisi gereken durumlarda mutlaka ikinci bir görüş almanızda fayda vardır. Bu tür cerrahileri her jinekolog uygulayamaz doktorunuza bu konudaki deneyimini yaptığı vaka sayısını ve hastaların sonuçlarını mutlaka sorunuz.
Endometriozis hastalarının en önemli şikayeti ve hastaları en çok ameliyata götüren şikayet ağrıdır. Hastaların adetleri aşırı ağrılıdır, ilişkide ağrı olur ve az bir kısım hastada ağrılı dışkılama olur.
Dismenore, dispraneu ve dişşezi olan hastaların büyük bir kısmında endometriozis vardır.
Ağrı adet dönemde çoktur fakat hastaların adeti bittikten sonrada devam edebilir. Bir kısım hasta ağrıdan bayılır okula işe gidemez acile gidip mutlaka damardan veya kalçadan ağrı kesiciler almak zorunda kalabilir.
Endoetriozis tanısı hikaye pelvik muayene, ultrasonografi ve bazende mrı kullanılarak konur. Kanda bakılan ca 125 ve ca 19-9 testi ile tanının doğrulanmasına yardımcı olur.
Tecrübeli bir kadın doğum uzmanı %95’in üzerinde ultrasonografi ile doğru tanı koyar.
Endometriozis, vajina, barsak, mesane ve üreterleri ve pelvik blgedeki sinirleri de tutabilir. Böyle durumlarda ağrılı cinsel ilişki (disparaneu) ağrılı idrar yapma, ağrılı dışkılama(dişşezi), kabızlık, idrar yollarının genişlemesi (hidronefroz) ve böbrek yetmezliği ve böbrek fonksiyonlarının bozulması ve böbrek kayıpları dahi görülebilir.
Derin pelvik endometriozis tanısı çok zordur. Muayene, ultrason , mri ile konulur ama gerçek anlamda tanı ameliyat ile konur.
Derin pelvik endometriozisde ameliyatı yapacak doktor çok önemlidir. Bu ameliyatlar zorluk derecesi çok yüksek ameliyatlardır ve laparoskopik deneyimi yüksek olan doktorlar tarafından yapılmalıdır. Bu tür ameliyatlarda barsak rezeksiyonu, üreter, mesane rezeksiyonu gerekebilir. Ameliyat sırasında bazen genel cerrahi ve üroloji bölümlerinden yardım almak gerekebilir.
Barsakta endometriozis tutulumu olan hastaların tipik bulguları vardır. Hastalar ağrılı dışkılama yaparlar. Barsak lümeninin daralmasına bağlı kakanın kalibrasyonu daralmıştır. Ayrıca barsak lümeninide tutan olgularda adet dönemlerinde veya bazende adetden bağımsız olarak dışkılama esnasında kanama görülebilir. Bu hastaların dışkılama sırasında dayanılmaz ağrıları olur ve buna bağlı dışkılamayı erteler ve baskılarlar.
rektovajinal muayene sırasında vajina ve rektumda tutulum palpe edilebilir. Bu tür hastalara ameliyat öncesi mutlaka kolonoskopi ile bakılması gereklidir.
bu tür hastalarda ultrasongorafik bulgular olabilir ama mutlaka ameliyat öncesi pelvik MRI çekilmelidir.
Ameliyat öncesi usg ve mrı normal olmasına rağmen barsak veya üriner sistem tutulumu olabilir.
Kistlerin yerleştiği alan, lezyonların yayılımı, derinliği ve büyüklüğü değerlendirilerek, hastalığın evrelendirilmesi yapılır. Birinci evre minimal olguları, ikinci evre hafif olguları, üçüncü orta, dördüncü evrenin şiddetli endometriozis ve derin pelvik endometriozis göstergesi olduğu kabul edilir. Fakat hastalığın gösterdiği bulguların evresiyle her zaman bağlantısı bulunmamaktadır.
Endometriozis (çikolata kisti ) Amerikan Üreme Cemiyetine göre 4 evreye ayrılır:
I. Minimal (minimal)
II. Mild (hafif)
III. Moderate (orta)
IV. Severe (ağır)
Hastalığın evresini birçok faktör etkiler. Bu faktörler lezyonun yerleşim yeri, sayı, büyüklük ve endometrial implantların derinliğidir.
Endometriozis gebe kalınmasını engelleyen en öenmli jinekolojik hastalıklardandır . Endometriozis değişik mekanizmalarla gebeliği engeller. En önemli mekanizma ise rahim ve tüplerin etrafında yapışıklık yapmasıdır. Bazı toksik salgılar yolu ile de gebeliği engeller. Endometriozis hastaları laparoskopi sonrası kendiliğinden gebe kalabilir. gebelik açısından en çok şansın olduğu dönem ameliyatdan sonraki ilk 6 aydır . bu dönemde sık birliktelik gebelik şansını arttırabilir.
Çocuk sahibi olmayanlarda rahim alınmaz ama yaşı ileri, çocuk isteği olmayan veya yeterince çocuğu olan kişilerde, pelvik ağrıda fazla ise ayrıca kanser şüphesi varsa derin pelvik endometriozis varsa rahim alınması gerekebilir.
Endometriozis kisti aşırı ağrılı ise, gebeliğe engel oluyorsa, derin pelvik endometriozis varsa, over kanseri şüphesi oluyorsa, ca aşırı yüksek ise, ameliyat edilmelidir.
Endometrozis iyi huylu bir hastalıktır kanser değildir fakat uzun süre tedavisizi kalan büyük boyutta endometrioma kisti olan hastaların bir kısmında yumurtalık kanserine dönüşme olabilir. Bu tür bir dönüşüm olursa clear cell kanser denen daha agresif ve körü gidişli bir kanser formuna dönüşme olur.
Endometriozisin tekrarlama riski vardır ve bu risk %15-25 arasında değişmektedir. Endometriozis tekrarlamasını önlemek için ameliyat sonrasında hastalara doğum kontrol hapı verilir veya gebe kalması önerilir. Ameliyat sonrasındaki ilk 6 ay gebe kalma açısından en uygun dönemdir.
Endometriozisde tekrarlama riski açısından hastaların sürekli belli aralıklarla kontrol edilmesi gereklidir.
Ameliyat sonrası en önemli risk hastanın ağrı şikayetinin geçmemesi ve ameliyat rezervinin azalmasıdır. Deneyimli kadın doğum uzmanlarının yaptıkları ameliyatlarda bu iki riskde düşüktür fakat yinede ameliyat öncesi hasta ile paylaşılmalıdır.
Sadece overlerde yerleşik endometriozis ameliyatlarında hastaların hastanede kalma süresi 1 nadirende 2 gündür. Fakat barsak mesane üreter gibi bölgeleri tutulmuş ve bu bölgeler çıkartılarak ameliyat yapılmış ise hastanede kalma süresi 3-4 gün ile 1 hafta arasında değişebilir. hastanın tamamen düzelip iş ve sosyal hayatına dönmesi kişisel farklılıklar içermekle birlikte 2- 4 hafta arasında değişmektedir.
Laparoskopik endometriozis ameliyatı sonrasında cinsel ilişki için genelde 3- 4 hafta beklenmesi önerilir.
Bilimsel araştırmalar endometriozis tedavisinde soğan kürü tedavisi, bitkisel tedaviler, hacamat ve sülük tedavisi gibi tedavilerin bir etkisi olduğunu göstermemiştir. Bu tür tedavilere ilgi gösterme sadece vakit kaybıdır ve hastalığınızın evresinin ilerlemesine ve tedavinizin daha güç olmasına yol açabilir.
çok nadiren siyatik sinirde de endometriozis görülebilir. Bu durumda siyatik sinir bölgesinde ağrı her adet döneminde görülür ve dayanılmaz bir ağrı olur. Hastanın yürümesi bozulabilir.
Siyatik sinir endometriozisini sadece deneyimli jinekologlar ameliyat etmelidir. Aksi takdirde hasta iyileşmeyip kötüleşebilir. Bu tür ameliyatların kanama ve sinir hasarı açısından riskli olduğu akılda tutulmalıdır.
Endometriozis ameliyatı, endometriozis konusunda deneyimli uzman doktorlarca yapılmalıdır çünkü bazen bu tür ameliyatlar kanser ameliyatlarından bile daha zor olabilmektedir.
Prof Dr Polat Dursun derin pelvik endometriozis konusunda en deneyimli laparoskopik cerrahlardan birisidir. Son 5 yıl içinde bine yakın laparoskopik cerrahi uygulamış ve çok sayıda endometriozis ve kanser hastasını laparoskopik ameliyat ile başarı ile tedavi etmiştir. Endometriozis / Endometrioma cerrahisi gereken durumlarda mutlaka ikinci bir görüş almanızda fayda vardır. Bu tür cerrahileri her jinekolog uygulayamaz, doktorunuza bu konudaki deneyimini, yaptığı vaka sayısını ve hastaların sonuçlarını mutlaka sorunuz.
Endometriozis Tedavisi Ankara
Prof Dr Polat Dursun Ankara’da derin pelvik endometriozis konusunda en deneyimli laparoskopik cerrahlardan birisidir. Prof Dr Polat Dursun’a endometriozis nedir, nasıl tedavi edilir , endometriozis ameliyatı , miyom nedir, miyom belirtileri nelerdir, miyom tedavisi, miyom alınması, ca-125 yükselmesi, doğuma engel mi, gebelik ve myom, miyom ağrısı, makatda ağrı yapar mı ve miyom ameliyatı hakkında sorularınızı www.polatdursun.com dan sorabilir veya 0534 5170556 numaralı telefondan sorabilirsiniz
Etiketler:
endometriozis ameliyatı ankara
çikolata kisti konusunda uzman doktor
çikolata kisti doktor tavsiye ankara
çikolata kistinde uzman doktor
çikolata kisti ameliyatı yapan en iyi doktor
çikolata kisti doktor tavsiye ankara
çikolata kisti en iyi doktor
endometriozis en iyi doktor
endometriozis uzmanı Ankara
Bahar Balaban:
Ben de Dr. Polat Bey’in hastasiyim, yani SANSLI biriyim. Yaklasik 2-2,5 yildir ileri seviyede cikolata kistlerimle ugrasiyordum.Sikayetlerim cok artmisti, artik oturamiyordum bile ve en son arastirmalarim sonucu Polat Bey’i buldum. Ben cok arastiririm normalde ve Turkiye’de laparoskopik ameliyati iyi yapabilecek birisi olmadigini dusundugum icin yurtdisinda olacaktim bu ameliyati. Ama son anda Polat Bey’in isinde Ankara’da (bence aslinda tum Tr’de) en iyisi oldugunu ogrenince ona bir randevu aldim.Icimden cok guvenerek gittim ve ilk randevumda konusmalarindan, isini cok iyi yaptigini anladim ve cok cabuk ameliyat olmaya karar verdim.Ben aslinda yillardir ameliyat olmam derdim hep. Laparoskopik oldum endometriosis ameliyatimi ve 7 cm den fazla , iki yumurtaliklarimin ustunde yapisik olan kistleri Polat Bey cok cok basarili bir sekilde, zarar gelmeden temizledi :)Ameliyat sonrasinda cok ilgili zaten. Oyle ok, done bitti isimiz degil. Artik baska birisine gitmek aklimdan bile gecmez. Zaten egitim ve genel biography sini incelemeniz yeterli. Sonunda ameliyatimi Türkiyedeki EN IYI KADIN DOGUM DOKTORU na oldum ve cok cok memnunum herseyden. DUSUNMEDEN RANDEVU ALABILIRSINIZ. EMINIM SIZE DE YARDIMCI OLACAKTIR. Simdiden gecmis olsun
••
••
••
Sevgili doktorum saygıdeğer Polat hocam..6 temmuzda laparoskopik yöntemle rahim ameliyatımı gerçekleştirdi.1 hafta içinde her işimi yapar duruma geldim..2. haftada işime başladım..kendisi engin tecrübe ve bilgisiyle, herkese gözü kapalı tavsiye edebileceğim çok yetenekli bir doktor..hiç düşünmeden tercih edebilirsiniz.Herşey için çok teşekkürler hocam Allah yolunuzu açık etsin
••
••
Iki senedir Polat Beyin hastasıyım. Myom ameliyatı olmam gerekiyordu.
30 mart 2015 de ameliyatimi yapti.Akşamina toparladim.Bir hafta
geçmeden her işimi yapabilecek duruma geldim.Kesinlikle Polat
Beyin basarisidir.Son derece mütevazi ve başarılı bir dr.iyiki tanimisim
Tekrar teşekkür ederim.
iİzmir’de hastaligimi öğrendiğim de resmen dünyam yıkıldı. Kendimi çok güçsüz çaresiz hissettim . Polat hocanın öğrencisi aynı zaman da meslektaşı olan bir aile dostumuz sayesinde ismini öğrendim ve hemen araştırmaya başladım ve buradaki yorumları okudum . Icime bir ferahlık çöktü . Hemen randevu aldık gittik. Ağlayarak girdigim muaneye odasında beni ferahlatmak rahatlatmak için herşeyi yaptı. Ve ameliyatimi çok başarılı bir şekilde icra etti. Kendisi gerçekten 10 numaralı insan hastanın psikolojisinden anlayan çok başarılı bir doktor. Hastaligim dolasiyla kendimi ne kadar şanssız hissetsem de polat hocayla tanismam da bir o kadar büyük şans. çok büyük bir ameliyat geçirmiş olmama rağmen 8 saat sonrasında ayağa kalktım yürüdüm. Hepsi polat hocanın sayesinde. Benim gibi genç yaşta jinekolojik kansere yakalanmış iseniz kapısını calacaginiz tek insan Polat Dursun hocadir. Tavsiye ediyorum.
Allah sizi ve sizin gibi doktorları basimizdan eksik etmesin hocam. Iyi ki varsınız.
Çiğdem Türk••
••
••
••
••
••
Polat hoca mükemmel bir doktor. Henüz doğum yapmamış olduğumdan yumurtalıklarımdaki kistin alınması çok riskli bir ameliyattı ancak Polat hocam sağolsun ameliyatımı yaptı. Bir gün sonra taburcu oldum. Aradan üç ay geçmeden hamile olduğumu öğrendim. İyi varsın hocam.
••
••
••
••
••
••
••
••
••
••
••
••
••
••
Doktor Polat Dursun Bey bu zamana kadar tandığım en iyi doktorlardan birisi.. Her kontrole gittiğimde bana verdiği güven, gösterdiği ilgi ve güleryüzü için çok teşekkür ederim. Gerçekten çok kaliteli ve bilgili bir doktor.
••
••
••
••
••
Merhabalar,ben Profesör Polat Dursun’un yaptığı binlerce başarılı ameliyatlarından, tecrübesinden etkilenen, yanına bir refakatçi bile almadan Çeşme’den Ankara’ya kendisine ameliyata giden, Ve iyiki de gitmişim diyen, 2gün hastanede yatıp 3.günü avm’ler de gezen, 4.gün hiç bir şey olmamış gibi sağlıklı huzurlu evine dönen hastalarından sadece biriyim. Kendisine gelmeden önce 5 doktor gezdim, 5 i de Rahim,yumurtalık alınacak,Bağırsak bir karış kesilecek, 3 ay bağırsak torbası kullanacaksınız,sonrasında ikinci bir ameliyatla bağırsak içeri alınacak dediler. Ben iki ay cehennemi yaşadım,inanın gece uykularımdan uyanıp bağırsak torbası nasıl temizleniri izliyordum,psikolojim çok bozulmuştu. Ama çok şükür Allah Prof.Dr.Polat Dursun hocamı karşıma çıkardı Bugün ameliyatımın 7.günü ve hiç olmadığım kadar huzurlu ve mutluyum. Artık karnımda o 25 cnm lik kitle yok Rahmim yerinde,yumurtamın teki yerinde, Herşeyden önemlisi de Bağırsağım kesilmedi,dışarı çıkmadı içimde, Karnımda küçük tırnağımın yarısı kadar bi iz Laporoskopik cerrahinin bir numarası olan doktorum Benim en büyük şansım,iyiki de o sihirli elleri bana değmiş, Allah doktorumdan bir değil bin kere razı olsun. Ben bütün hastalara acil şifalar diliyor, Doktorum Prof.Polat Dursun’u tavsiye ediyorum Önemli başarılara imza atan Ünü Türkiye sınırlarını aşan Avrupa’da 5 ayrı kanser derneğinden ödüller alan Kanamaya bağlı anne ölümlerinin önüne geçip Tıp literatürüne giren Riskli ameliyatlardaki başarılarıyla adından söz ettiren Dünyaca ünlü cerrahlardan Bilim adamlarından Profesör Doktor Polat Dursun’un hastası olduğum için Kendimi özel ve şanslı hissediyorum. Çok şükür Allah’ıma onun sayesinde sağlığıma iki gün gibi kısa bi sürede hemen kavuştum Kendisine minnettarım Aldığım her nefeste Doktorum Profesör Polat Dursun’un sağlığına duacıyım. 25-03-2019